burada hukukculara çok iş düşüyor. bakın bu şahıs öğretmen olmasa mevcut kanunları çalıştırın ancak bu şahıs 40 yaşında öğretmen kızın dersine giriyor, kız üzerinde etkisi,otorite,bilgi,güven, var, bakın yılların öğretmeni olarak bilerek yazıyoruz bunları, öğrenci disiplin yönetmeliğinde ne diyor yaz tatili de dahil uygunsuz hal ,hareket ve davranışı olan öğrenciler disipline verilir. örneğin okul dışında siyasi bir oluşun yaratan bir öğrenciyi durumu gören bir öğretmen disipline verebilir, velisine görüşmeye çağırıbilir.2- cansel kızımıza yaşatılan bu duruma psikologlar, sosyologlar milli eğitim müfettişleri bilir kişi olarak atanmalı . ilişkimiz vardı sözü bu meslekte olmaz, şimdi bu bayram denen şahıs matematik öğretmeni olmasa, okulun servis şöförü olsa ne olur, kızımız uzak durur,kıza yaklaşamaz. en ufak bir yakınlaşmada kız durumu anne babasına bildirir. işte düğüm burda ,eminim ki bu şahıs anne babanın bile güvenini kazanmıştır, veli toplantılarında ya da ikili görüşmelerde anne babayı kendine hayran bırakmıştır. hani bu şahıs atıyorum bir mağazanın, süpermarketin sahibi olsa ve rahmetli kızımızda market çalışanı atıyorum market müşteri olsa ve aramızda bir ilişki var dese kanun bu duruma uyabilir. ancak bu anlattığımı ancak öğretmenler anlar ve eğitim psikolojisi eğitim sosyolojisi bilenler anlar. bu şahsın en yakın zamanda katıldığı seminer bile taciz konusunda bilgilendirme proğramı.Sabancı Üniversitesi'nin BM desteği ile düzenlendiği Mor Sertifika Programı Semineri kapsamında ‘cinsel şiddet, şiddetin ruh sağlığı üzerine etkisi, cinsel taciz vakaları, çocuk gelinler' yani her yerden etik olmayan öğretmenin bilgi birikimiyle engelleyeceği bir süreç. hakim soracak bu şahsa kendi kızın bu durumda olsa karşıdaki öğretmenden ne beklersin,işte o zaman bu şahıs tüm kayseriye saatlerce seminer verir,ahlak din ,örf gelenek milliyetcilik ,yani karşıdaki öğretmeni linç ettirir.öğretmenlerin öğrenci ,anne baba, mahalle halkı üzerinde güvenilir bir etkisi vardır. örnek kiraya verecek eviniz var, öğretmene mi , serbest meslek yapıyorum diye kestirip atan birine mi verirsiniz. bankalar bile öğretmenleri güvenilir görüp kredilerde farklı indirim kolaylık gösteriyor. güven ve meslek saygınlığının toplum üzerindeki etkisine bir örnek daha vermek istiyorum.bakınız köy enstitüleri neden kaldırılmıştır bilir misiniz. köylü yurttaşlar aşiret düzenine ,ağa hegemonyasına başkaldırmaya köy öğretmenleri sayesinde aydınlanma süreciyle başlamıştır. daha sonra da toprak reformuna zorlamışlardır. tüm bunları anlatıyorum ama penis elinde gezenler ve oturdukları yerle düşünenler için değil.öğretmenler odasında elinden telefonu düşmeden faceden dürten twitırdan kasan , diğer ağlardan beyin felci geçiren bayram gibi öğretmen de dahil bir çok sığır için değil. biz öğretmenler meslekte yemin eder and içeriz. ayrıca etik değerleri imzalarız. burda bir çoğu olayı anlamıyor bu durumu normal 40 yaşında bir şahısla 17 yaşında bir kızın ilişkisi gibi yorumluyor. işte şahıs öğretmen olunca, kızın dersine girince, kızın sınıfında en popüler erkek öğrenciyi bile ezebilme gücünü mesleğinden alıyor, mesleğin getirdiği mesleğin kendisine sağladığı yoğun güven ve etki gücünü kullanıyor. allıyor pulluyor, kısaca şahıs otorite. kıza özel ders veriyor, bakın bu yaş tecrübesinde bir öğretmen kız üzerinde öyle kumpas ve psikoloji yaratır ki istediği herşeyi yaptırır. burda rahmetli kızımızın zerre suçu yoktur. tek cümle yeter olayın bu noktaya gelmemesine, '' evladım '' sen sana emanet olan bir öğrenciyi öğretmenlik sevgisi ile mi baktım, kadın şehveti ile mi baktın. sen 40 yaşında penisi elinde öğretmenlik maskesi altında süreci yönettin şerefsiz.
tüm bunları neden uzun uzun yazıyorum biliyor musunuz, bu son hiç ''adil'' değil. rahmetli kızımız için de kederli ailesi için de o anne için de adil değil.
uzun yıllar toplumdaki namussuzla uğursuzla hırsızla şerefsizle,sapıkla mücadele eden , polis bir baba için hiç adil değil,
toplumda o şerefsiz bayram gibi kişiler gece evlerinde rahat uyusun diye ,
bu bayram gibi sapık öğretmenin karısına kızına sapıklar atlamasın diye 12- 12 çalışan bir kamu görevlisi.
''peki neden intihar'':
başına gelen olaydan yoğun utanç yaşayıp ailesinin güvenini kaybetme durumu kızımıza o tetiği çektirmiştir.
bu sonu seçmesi bile rahmetli kızımızın ne kadar onurlu bir çocuk olduğunu gösteriyor.
okulda durumun ortaya çıkması ile ailene sen mi biz mi söyleyelim , yok sana 2 gün süre veriyoruz yaklaşımı basiretsiz bir pedagoji yaklaşımıdır, intiharı önleyecek yer burası ama süreci hızlandırmıştır.
yönetime rehberlik öğretmenlerine bile babam hem beni hem bayram özcan ı öldürür sözü ''babadan korktuğunu değil'' babam üzüntüden ölür anlamındadır. babadan korku anlamında değildir. kız kendi canı için değil babasının güvenini,üzüntüsünün şiddetini anlatmaya çalışmıştır.
ama nerde bunları anlayacak tecrübede öğretmen , müdür ,müdür yardımcısı.
biz yıllarımızı verdik bu mesleğe. şimdi mesleğin her kademesinde çalışmış emeklilik yoluna girmiş devrimci sosyalist bir eğitimci ve 2 genç kız babası olarak söylüyorum elimde bir yetki olsa o okulu yıkardım.
o kadar sorumlu olup ,sorumsuz davranan kim varsa okulun içine doldurur yıkardım o okulu.
hak mutlaka yerini bulacak. kanun bi değer verecek ,az ya da çok .
''ancakkkkkk konuşması gerekenler zamanı gelince konuşacak.''
rahat uyu kızım.
eğer cansel in ailesinden biri ya da arkadaşlarından biri bunları okuyorsa şunu söylesin ailesine çoluk çocuk sahibi herkes her anne baba sizin yanınızda..bugün veli toplantımda bu konuyu açtım, herkes olayın farkında takipcisi,34 velimde beddua ediyor., lanet okudu bu bayram şerefsizine.
tekrar ediyorum çoluk çocuğu olan her anne baba sizin yanınızda.
rabbim kızımızın taksiratını affetsin,sabi sübyan tecellisi versin, hepinizin başı sağ olsun,evlat acısı çok zor, rabbim yar ve yardımcınız olsun.
