tom hanks gayet başarılı bir oyunculuk sergilemiş. filmin almanya'nın bölünmesi ve soğuk savaş'ın en acımasız dönemini ele alışı harika olmuş. sıradan bir avukat iken iki dev güç arasında bir takas işini yapabilecek derecede diplomatik yaklaşımlar sergileyen tom hanks karşısında şapka çıkarıyorum.
rus ajanı rolünü oynayan kişinin sakinliği beni bitirdi. dünya umurunda değil adamın. ayrıca istihbaratta kullanılan bozuk para konusunun iki farklı biçimde işlenişi ilginçti.
almanya'nın bölünmesi, duvar inşası sahneleri gayet güzeldi. ayrıca doğu'daki şehir çeteleri, yaşanan açlık ve yoksulluk, sovyetlerin buraları bilerek imar etmemesi gibi konular da çok yerindeydi.
uçağı düşen pilotun sahneleri son derece etkileyiciydi. o an "ben ne yapardım?" diyerek bizzat pilotun yerine koydum kendimi. aklıma yıllar önce uçağı düşürülerek öldürülen pilotlarımız da geldi. allah öyle durumla karşılaştırmasın.
ayrıca sovyet elçiliği görevlisi olan şişin'in o sıfatı neydi allah aşkına? tam bir sovyet rus tipi. aşırı kurnaz bir tilki görüntüsü.
filmdeki diyaloglar şahaneydi. ağız arama, laf sokma, aba altından sopa gösterme işleri son derece ustalıkla yapılıyordu.
bu filmde tom hanks'i birisine benzetmeye başladım. kim olduğunu uzun süre bulamadım. soğuktan üşütüp burnunu çekince "hah! işte oktay kaynarca!" dedim.
film abd propagandası kokuyor diye yazanlar, türk sinemasındaki bizans ve avrupa karşıtı muazzam propagandalarımızı unutuyor sanırım. bu filmler içerisinde en ciddi diyebileceğimiz fetih 1453'te bile bizanslıları gerizekalı, savaş sırasında kadınlarla havuz partisi yapan insanlar olarak göstermemiz, bu filmdeki abd propagandasını eleştirirken bir kez daha düşünmemizi sağlar.