son zamanlarda duyduğum ve duygularımın " hangi kafayla " yargılandığı bir sorunsaldır efenim. Üstelik bunu soran insan çok zeki olmakla birlikte kendisinin zekasının da farkında, fıldır fıldır gözlerinin arkasından zehir gibi sonuçları lönk diye önüne bırakabilir...
onlarca soru sorup, bu yazıları üstüne alınmaması da pek manidar, o zaman bu sorular da neyin nesi ? Madem alınmıyoruz da bu kafalar neyin kafasına giydiriliyor.
atar değil efenim bunlar.
eline deydiğimde elektrik çarpmış gibi çekebilirsin, sık sık gözlerini kaçırabilir, üstelik yazılarımı üzerine alınmamış olabilirsin.
sen çok akıllısın. sen den kaçmaz asla.
ben bunun farkındayım.
biz bir şeyleri duymayalım, hissetmeyelim. öyleymiş gibi kabullenelim.
ne demiş, zıtrankov maşınkov ;
"tüm dünya vazgeç dediğinde umut fısıldar.. bir kez daha dene.