sen neticende helyumla mı doğdun götün havalarda? dediğim durumdur.
hadsizlikte son safha (sözlükteki küfür ve argo ile ilgili kuralları unuttum ama gerçekten beni sinirlendirdin.)
öncelikle şunu merak ediyorum: doktorları kötüleyen işi düşmediği sürece hastanede 5 dk durup bir etrafına baktı mı? evet 10 yıl eşşek gibi çalıştı (stajı falan da ekle daha uzun bir süre). hayatında latince nedir bilmezken, beş tane hastalık sayamazken içi latince terimler, insan anatomisi ve hastalıklarla dolu bir kütüphane dolusu kitapların dibine düştü. bunca bilgi beynini yakar. finallere çalışıcam diye hastalık hastası olur insan. hadi bunu geç. kadavra mevzusu; belki de hayatında hiç ölü kuş görmemişken (sanırım) birinci sınıfta kadavra ile tanışma.
bunu anlayabileceğinden şüpheliyim ama hayatında ilk kez ölü bir insan görmek etkileyebilir. o yabancı dizileri çok ciddiye alma. çünkü karşında mumyalamaya rağmen çürümeye başlamış 65 yaşlarında bir dede bulabilirsin. görüntü ve kokuya girmeyecem ama rica ediyorum google'dan insan vücudundaki yağa bakın. kaç yıl geçti hala bir parça rahatsız ediyor. stajın ilk zamanları, ilk nöbetlerin... bazı insanlar camın kırılgan, bıçağın keskin ve ateşin yakıcı olduğunu bilmez. aynı insanlar aynı zamanda doktorların, hemşirelerin neyle uğraştığını da bilmez. nöbet dediğin akşam 5 sabah 9 arası olur değil mi? 36 saat!! nöbet tutup uyanık kalmak için kafeinle yaşamak sence o insanlar zevkine mi uyumuyor ya da günde yüzlerce insanın ağız kokusunu çekiyor? hayır işi bu, yapması gereken bu. çünkü çoğunluk nankör de olsa yardıma ihtiyacınız var.
bu arada yüzlerce hasta dedim abartma değil. devlet hastanelerinde hemen hemen her gün yüzlerce insan görüyorsun. yüzlerce yeni yüz, farklı hayat, farklı şikayetler. o doktora, hemşireye de acıyın biraz. eminim eğer imkan olsa her birinizin bütün dinleyip şikayetlerinizi dinleyip yardımcı olmak güzel olurdu ama yok. zaman yok günde yüzlerce hasta diyorum. bir tek sen yardım aramıyorsun ve biliyorum normalde her insanın acısı kendine falan filan ama burada öyle değil. kusura bakmayın da grip oldum öksürmekten boğazım tahriş oldu diyen biriyle kaza geçirmiş iç kanaması olan birine gösterilen ilgi alaka farklı olur. o öksüren hastanenin sahibi bile olsa.
haa aklıma gelmişken şunları da unutmayalım. şu google meselesi; evet "bunlardan şikayetçiyim acaba neden?" "buna ne neden olur?" gibi sebeplerle google'a bakmakta sıkıntı yok ama siz hemen suyunu çıkartıyorsunuz. en basitinden göğüs ağrısı yerine ve cinsine göre o kadar bir çok şey ifade eder. yinede bir yolunu bulup en kötüsünü kendinize yakıştırıp kendinizi hastalık hastası ediyorsunuz. bu da başka hastaların ihtiyacı olan zaman ve belli imkanların boşa harcanmasına yol açıyor. bu arada internetteki her bilgiye anında atlamayın. her ağızdan farklı ses çıkıyor. doğrusunu bulmak için 1 siteye bakman yetmez. kendi kendinizi tedavi etmeye çalışmayın. git ıhlamurunu iç tamam ama int.te birine inanıp gidip daha içeriğini bilmediğin bir ilaç alma yani.
sevgili hasta yakınları özür dilerim her zaman kahraman olunmuyor. buna sebep olabilicek bir çok şey var ve bu haber en uygun nasıl söylenir bilinmez, herkesin kendi yöntemi vardır. ama bu doktorları linç etmeniz ya da hastaneyi silahla basmanız için bir sebep değil. bütün doktorlar mükemmeldir demiyorum ama hepsine katil veya sapık gözüyle bakmak doğru değil. o doktor ve hemşirenin de hasta ya da hasta yakını olduğunu unutmayın.
10 yıl okumak doktorluğu anlatmakta yetersiz kalır. sürekli gelişmekte olan teknoloji sağolsun devamlı olarak kendilerini geliştirmek yeni tıp ekipmanlarla aşina olmaları lazım. bu hem işlerinde başarılı hemde hastanın iyiliği için gerekli. uzman, doçent ya da baş hekim olmak için tutulan nöbetin, yazılan ingilizce makalelerin vb. haddi hesabı yok. ayrıca elinden gelenin en iyisini yapmaya çabalarken hiçbir hataya yer vermemek. bu konuda hastaneye rakip bir tek banka vardır herhalde. bu kadar çalışıp yılda 1 ay tatil ayrıca.
doktorlarda tanrı kompleksi... az çok vardır. peki bu doğru? bakış açısına bağlı. bence işini yapabildiği sürece sakıncası yok, alternatiften çok daha iyi hatta. neden diye sorarsan şimdiye dek anlamanı umardım. günde yüzlerce hasta görüyorsun. çoğu tekrar gelmeyecek ve bir noktadan sonra karşındaki hasta bir tür makine haline geliyor. makinenin şikayetlerini kontrol edip tamir edip sonraki makineye geçilir. bu değersiz olduğunuz için değil yanlış anlamayın. ve ne yazık ki hastalar ölür. ne kadar istesen bile herkesi kurtaramazsın. belki bu söyleyeceğim şey yüzünden ben iğreneceksiniz ama bir noktadan sonra kurtaramadıkların için ağlayamazsın. unutmazsın ama devam etmek zorundasın. hatanı tekrarlamamak için elinden geleni yapmak devam etmek zorundasın. ve bu zamanla daha duygusuz olmaya, acil bir durumda duygularını bastırıp mantığınla hareket etmene yardımcı olabiliyor. hayatının büyük bir kısmını hastanede geçirip ölümle yaşam arasında çizgiyi titretince... evet bu da biraz tanrı kompleksine yol açıyor.
aksi durumda kurtaramadıkların için üzülüp takıntı haline getiren biri. ilerde benzer durumda kitlenebilir, hastaya zarar verebilir. depresyondan intihara kadar yolu var.
yani yanlış anlaşılmasın o somurtan doktorların hepsi kendini tanrı sanmıyor. iş yüzünden ailesine vakit ayıramadığı, nöbetinin son anları olduğu ya da "istediğim an ilaç yazıp rapor verecek." diye düşünen kaba hastalarla uğraştığı için somurtuyor olabilir. ara sıra saygı gösterip nazik davranmanın kimseye bir zararı olmaz.
her neyse yarım yamalak konuştum. çok konuştum. iyi günler.