zorbaca teslim alınmış bir halkın çocuğudur. ülkede her kurum çevresinde bir tezgah kurulup tüm amaç bir grup insanı daha zengin yapmak iken, bu düzene başkaldırmış ve bu hareketiyle 24 saat geçmeden simge, fenomen haline gelmiş Trabzonsporlu futbolcudur.
kanımca ilgi çeken konu da budur çünkü ülkemde insanların tepki gösterme ihtiyaçları var ve bu ihtiyaç hep baskılanıyor, öldüresiye hem de. futbolu toplumların afyonu olarak tasarlayanlardan kopya çekmek isteyen oligarklar, türk milletinin kalıpları kırma dürtüsünün futbol içerisinden patlayabileceğini hala anlamamış gözüküyorlar. halbuki götlerini yırttılarsa da Fenerbahçe taraftarı başkanı ve kulüplerini yedirtmedi ve o zaman yaşananlar mıh gibi aklımıza çakıldı. çarşı ya karşı grup çıkartıp bir yandaşı* başkan yaptılar ama çarşı grubu hatrı sayılır bir kitlenin kalbinde yer etti. eminim salih dursun un da üzerine gidecekler ve ona bugün yarın fetocu, pkk lı, şikeci, ergenekoncu, almancı gibi düşman bellenen bir post çıkarmaya çalışacaklardır, o açıdan çok cesur bir iş yaptığını belirteyim. futbol yalnızca futbol değil ve toplumsal olayları bu akış üzerinden yorumlamak da artık kanıksadığımız bir durum.
sadece şunu belirtmem lazım, bu konuda takım tutmak olmaz. hakemler yanlıysa herkese yanlı, tezgahsa herkesin takımı tezgahın içinde. organik, müdahaleden uzak maçlar izlemek istiyorsak bu konuda tek ses olmalı ve takımdaşlığı bir kenara bırakmalıyız. Yoksa troller yüzünden karşı takıma karşı sinir katsayınız artıyor ve onunla kalıyorsunuz. futbol üzerinden oyunları deşifre ettiğimiz gibi, yine futbol üzerinden bölünüyoruz da, bunu da belirtmek gerek.