her sabah şu işe gelme enerjisini nasıl bulduğumuz. her allahın günü saat dokuz olmadan gelip, hayatımızın bir bölümünü kiralayıp temel gereksinimlerimizi sağladığımız hatta çok nadiren lükse kaçabildiğimiz şu hayat için nasıl hala enerji bulabiliyoruz. kariyer kisvesi altında bize kapitalizmin enjekte ettiği üret, üretmezsen hiçsin mantığı daha ne kadar bizi sabahın köründe sıcak yatağı, yumaşak sevgili koynunu bıraktırıp bizi asık suratların, uykusuz gözlerin, orda bulunmaktan dolayı oluşan memnuniyetsizliklerin arasına daha ne kadar sokacak gerçekten anlam veremiyorum.