7 sene olmuş o gözleri göreli, o perçemli saçlara hayretle bakalı. çocuktum... seni gerçekten çok sevdim ulan ya. tahmin edemeyeceğin kadar çok sevdim. ilk buluşmamızı hatırlıyorum da, ellerini çok özledim... sonra çok salaklıklar yaptım. sana kötü davrandım. seni hiç haketmemiş gibi davrandım! çünkü ben dengesizim sanırım. haklıydın bana giderken sen dengesizsin demekte. sonra bütün şehir ışıkları söndü, güneşlere perde çektim, insanlara bakmadım. çünkü sen benden gitmiştin... bütün lise hayatım boyunca en arka sırada charles bukowski okudum. kendimi tanımaya çalıştım. o arada sen ne yapıyordun? güzel bir ilişkin vardı, fotoğraflarınıza bakıp gülüyordum. iyi, en azından mutlu diyordum. senin mutluluğun önemliydi benim için... nasıl, nerde, kimle önemli değildi. sonra ben de bir ilişkiye başladım. onu seviyordum. çok ilginçti. seni unutmuştum! sonra, beni ben yapan şeyleri benden almaya kalktı, aldı da. sonra tüketti ona beslediğim herşeyi. 2 sene kadar sürmüştü...
bunları neden yazıyorum, çünkü ÇOK doluyum. anlatacak kimsem yok... senden sonra kendimi o kadar yalnızlaştırmışım ki, 20 yaşıma girdiğimde yanımda kimse yoktu. ben seni hep seveceğim. bundan son derece eminim. insan bir kere aşık olur derler ya, ben seninle çok erken tanıştım, talihsizlik... ama olsun, zaten seçebilseydim seveceğim tek kadın annem olurdu...
geçenlerde buluştuk seninle, metroda omzumda uyudun birazcık. başını koyduğun ceketimi sonsuza kadar saklayacağım.
saçını kahkül yapmanı istemiştim, yapmıştın. hala kahküllüsün :") bu bile bana umut veriyordu bazen...
seni seviyorum, ama senden vazgeçtim. senden vazgeçişim o kadar acı ki, kızım; sanırsam isminle hayat bulacak.