benim ev arkadaşımdır kendisi. 3 kişi kalıyoruz aslında bulaşık makinesi bozulduğu için bulaşıklar elde yıkanıyor 3 aydır. tamire verdik, adam bunu çöpe atın dedi. biz de atmaya kıyamadık hem yerine koyacak bir şey de yok. ondan öyle duruyor külüstür.
haftada 7 gün var, 3 e bölünmüyor amk. biz de 2-2-3 şeklinde bulaşıkları yıkayacaktık, kısa kibriti çeken de ben olunca-böyle şanssızlığın ta amk- haftada 3 gün bulaşık yıkıyorum. artık öğrenciliği aştım, kendimi bulaşıkçı gibi görüyorum. dışarıda yemek yiyelim hele "abi bulaşıkhane nerede diyesim" geliyo, pembe bulaşık eldivenlerimi ayırmıyorum hiç.
durum bu ama mehmet adlı arkadaşım-kendisini pek severim- benden önceki 2gün bulaşık yıkıyo. amk her defasında tencereleri tavaları bırakıyo.
her defasında soruyorum yıkadın mı diye "aa unuttum olum tencereleri" diyoe.
abi tencere de kazan gibi mübarek. nasıl unutursun kocaman tencereyi. hayır kaşık unut abi, çay kaşığı unut, çatal unut, bıçak unut da tencere unutma be..