zaman...
geçirmiyor hiç bir acıyı. sadece alışıyorsun. canın yanıyor, hiç geçmiyor. asla kabuk bağlamayan bir yara gibi. önce üzülüyorsun sonra kızıyorsun, belki deliriyorsun. sonra geçti diyorsun. bitti artık bir şey hissetmiyorum diyorsun. yıllar sonra seni üzen şeyi ya da kimseyi hatırlatacak bir şey duyuyorsun. sadece tek bir kelime belki. onun adı... geçmediğini sadece alıştığını anlıyorsun işte. ve elinden hiçbir şey gelmiyor.
zaman... kuvvetli olmayan bir ağrı kesici gibi. yavaş yavaş azaltıyor acını ama sonrasında yine, belki biraz daha katlanılabilir sadece.