Kapitalist sistem bunu gerektirir. Her insan eşit doğar fakat eşit şartlarda doğmaz. Kimisini zengin bir ailenin ilk çocuğu olarak doğar, kimisi yoksul bir ailenin yedinci çocuğu olarak. Sonuç olarak ikisi de bebek olarak, belli başlı düşünce sahibi olmadan doğar yani.
Asıl sorun burada başlar zaten, zenginin oğlu en klas okullarda okutulup, toplum ahlakı en üst düzeyde aşılanır.
Fakirin oğlu ise hayatı baştan kaybetmiştir zaten, toplum kurallarını o statüye göre öğrenir, hep bir telaş içinde yaşar, okula bile gidemez belki.
Şimdi diyeceksiniz ikisinin de aklı var, aklını kullansın o zaman.
Ah be kardeşim, aç karnına olmuyor ki bu işler. insan doğasında öncelik açlıkla mücadele etmektir, ikinci olarak barınma gelir. E bu adamın zengin olmayı düşünmeden önce mücadele etmesi gereken bir yaşamı var. Diğeri gibi 0 dan başlamıyor hayata, eksilerden geliyor bu insan.
(bkz: abraham maslow un ihtiyaçlar hiyerarşisi)