"Bağımsız" olarak lânse edilen iki tiyatrocu, "8 Mart dünya emekçi kadınlar günü" adına düzenlenen etkinlikte sözüm ona kadının özgürlüğü temalı bir gösteri sergilediler. Gösteri başlarken, biri başörtülü iki kadın sahneye çıkınca, "bit yeniği" aramadım değil. Zira olan oldu ve zihnî bağımsız tiyatrocular, zatı şahanelerini dahi aşağılayan metni müsamerelerdeki söylediklerinden bihaber küçük öğrenciler gibi icra ettiler. Erkeklere nazire yapan feminist mottolarla girizgâh eylediler. Başı örtülülere "kelle" demekte bir beis görmediler. Bu muhalefet artığı teksti yazan ve yöneten efemine zihniyet unutmasın ki; gün gelecek demokrasi ona da lazım olacak.
Akaidi gereği örttüğü başörtüsüyle, "kelle"ye indirgenen, anayasal hakkı olmasına rağmen üniversitelere bu "kelle"ile giremeyen, emekçi kadınlar günü olmasına rağmen özellikle ve özellikle kamu kuruluşlarında ayrıma tabi tutularak işgücü sınıflandırılan, "öz vatanında parya" ilan edilmesi yetmezmiş gibi evladını öz vatanına feda eden ve hala acısı taze olan kadınların bulunduğu bir ülkede "8 Mart" biraz ütopik kaçıyor..