kabe; kendisine kutsallık atfedildiğinden bu yana bazı insanlar tarafından ticaret malzemesi olarak kullanılmış bi yerdir. bu durum kur'an tebliğ edilmeden önce, kabe'nin etrafına çöreklenmiş kureyş'in önde gelen çetesi tarafından da aynı mantık ile kullanılıyordu.
cahiliye döneminde, kabe'de bulunan putlara çeşitli hediyeler bırakılırdı. keçi, deve, altın, gümüş vb. bırakılan bu hediyeler kabe etrafına çöreklenmiş bağırsak kurtları tarafından toplanır ve aralarında pay edilirdi. Allah resulu kur'an'ı tebliğ etmeye başlayınca, kabe'de bulunan putlar mekke fethi ile temizlendi ve kabe, o coğrafya'da bulunan tüm müslümanların toplandığı, müslümanların sorunlarının konuşulduğu, çeşitli kararların alındığı bir istişare merkezi haline geldi.
Allah resulunun vefatından ve ardından 4 halifeden sonra, kabe eski ticaret formuna tekrar kavuştu. her yıl 12 kilo altın 6 kilo gümüş ile (sim şeklinde işlenmiş) örtünün etrafında dönen, bir önceki yıl'ın örtüsünün indirilip kabe'nin kaymağını yiyen "yeni bağırsak kurtları" arasında (emirlikler) pay edilen, taş'dan yapılmış simgesel şeytan'a taş atılan, etrafını gökdelenlerin ve altın kaplama bugatti'lerin çevirdiği, aynı zamanda kapısında yetimlerin, fakirlerin dilendiği (içeri giremezler) son ticaret mekanı halini almıştır.
Allah tarafından kıble (yön) olarak tayin edilen bir mekanın amacının dışında kullanılması, normal hayatında her tür haltı yiyip hac yapıp dönünce dönüşüme uğradığını, affedildiğini sanan müşrik (çoğunluk) müslümanların oluşturduğu bir ziyaret mekanı haline gelmiştir.
insanlar kabe'yi allah'ı görmek için gitmezler, gitselerde göremezler. Allah somut bir kavram olmadığı gibi, bir şubesi ve mekanı da yoktur. eşi ve benzeri de yoktur. Allah her şeyi kuşatandır, rab insanlara şah damarından daha yakın olduğunu söylemektedir.