1965 doğumlu alman yönetmen cosima donnaritzer tarafından yazılmış ve yönetilmiş ufuk açıcı belgesel. sosyalist ekonominin emek-sermaye ilişkisinden daha geniş çaplı olduğunu bilal'e anlatırcasına gösteren bir yapım. büyüme ekonomisinin başarılı bir eleştirisi. sosyalist ekonomi anlayışının ikincil görüşleri, yansımaları ince ince dokunmuş adeta; her saniyesi dolu, yoğun.
bu belgeseli 1-2 gün önce ekşide paylaşan yazara teşekkür borçluyum.
büyüme ekonomisine dair naçizane fikrim şu yönde, araştırmalar toplumlarda ortalama yıllık gelir kişi başı 10 bin dolardan 15 bin dolara çıktığı zaman insanların mutluluğunda önemli bir artış olduğunu, ancak 15 binden sonra mutlulukta pek değişiklik olmadığını belirtmektedir. aynı şekilde, mutluluğun artışı için öncelikle asgari düzeyde bir ekonomik büyümenin gerekli olduğunu, yani, gelişmiş ülkelerin bu ekonomi sistemini uygulayabileceğini ancak az gelişmiş, türkiye gibi ülkelerin uygulayamayacağını düşünmekteyim.
Edit akbayram: çevre kirliliği aşılabilir, geri dönüşüme verilen önem artıyor.
planlı eskitme tüketici için bir saçmalıktır, ürün tüketicinin mümkün olan en uzun süre kullanabileceği şekilde üretilmelidir. kapitalizm de dayanıklı malları tükenir mallara çevirmek yerine tükenir mallara ve temel ihtiyaçlara kendini dayandırırsa eskisi daha doğrusu şimdiki kadar güçlü, verimli olmasa da yeter miktarda verim sağlayacaktır, önemli olan da kapitalizmin veriminin çok yüksek olması değildir zaten, kapitalizm amaç değil araçtır sonuçta. düşüncelerim bu yönde.
Bir edit daha: o değil de bir saniye, adam 39 birim paraya satın aldığı ürünü 5 sene kullanmış, yetmiyor, sonsuza kadar kullanmak istiyor. Marcos, evladım sen donanımhaber ölücüsü müsün? Fikret Orman mısın sen?