kendisi laik müslümandır, namazını falan da kılar. Öyle bir şey değil anlatacağım.
Ben küçükken çok soru sorardım çoğu çocuk gibi. O da hepsine cevap verir, hiç geçiştirmezdi. Böyle olunca daha çok soru geliyordu tabi benden. Hatta Allah nerede diye sorduğumda gördüğün, dokunduğun her şeyde gibi panteist bir cevap vermiş. O yüzden hiç Allah'ı çoğu çocuk gibi ak sakallı bir adam olarak hayal etmedim. Daha yüce olmalıydı çünkü. Din felsefesine farkında olmadan erken başlamıştım.
Satranç, sudoku gibi düşünmeye bulmaca çözmeye iten ne varsa öğretti. Evrendeki en büyük bulmacaya da ister istemez ilgi duyuyordu böylece. Evrenin kendisi...
Miço diye bi dergi vardı o zamanlar. Her hafta alırdım, ayda bir onun yanında bana bilim çocuk kaktırırdı.
Tübitak'ın çocuklar için bilim kitapları serisi varmış hatta bilim çocuğun arkasında bir liste duruyordu. Oradan istediklerimi bana işaretlettiler, sipariş verdik. Daha geçen ay kitaplığımda buldum bazılarını. Bir baktım "Niçin bu kadar çeşit canlı var" yazıyor. Kitabın içini açtım, evrim falan anlatmış. O zamanlar bunu okumuş olmak çok hoşuma gitti.
Eninde sonunda böyle birisi büyüyünce dayanamayıp dinini de sorguladı tabi. Sonuç agnostisizm.
Edit: çok varlıklı değildik öğretmen ikisi de.
Ayrıca laik müslüman demek şeriatçı olmayan müslüman demek, bu kadar basit. Hafif de esprili bir söylem o kadar takılmayın.