sizin oralarda havalar nasıl?
yağmur yağar mı, yalnızlık yağar mı?
gök gürlerken kulaklarınız kaç tanedir?
gurbete çıkar mısınız kazmanız omzunuzda?
treni kaçırsanız kazmanızın sapı kırılsa
elleriniz çimlenir mi ceplerinizde?
sizin oralarda geceler nasıl?
derin mi, dipsiz mi, çupçukur mu?
karanlık acımı çiğnerken?
yapış yapış mı ağzınızda?
ışığı görseniz tanırmısınız?
evet mi , hayır mı, inşallah mı?
komşunun radyosu ne söyler akşam?
dinlerken bir sızı girer mi içinize?
sevdanızı nerenize korsunuz eskidikçe?
eviniz kaçıncı katta kaç oda?
yerin altında mı , üstünde mi?
ayrımı oturursunuz balam?
yoksa keçilerle beraber mi?
evet mi, hayır mı, banane mi?
bir sabah atatürk kapınızı vursa
duymasanız bir daha vursa
tarihin kulakları çınlar mı?
daha ne var ne yok sizin oralarda
pazara gidermisiniz alışveriş nasıl?
soğanın kilosu nasıl, oyun tanesi kaça?
sizin oralarda demokrasi nasıl?
baltalar kişner mi bir heykel görünce?
ali yüce 1966
halktır
benim bildiğim atatürk
bir sevgidir sonsuz
camdan çerçeveden uzak
bir devrim ki durmaz
bir anlam ki kocaman
alçıya mermere sığmaz.