yarış atı gibi koşturulmanın akabinde, sakarya anadolu lisesi ile aralarındaki her daim çekişmeden/ezişmeden ötürü kazandığıma sevinemediğim okulumdu. okuduklarımdan anladığım, artık birinciliğe oturmuş olduğudur (bu okul kıyaslama ski de ne fenadır be, ama ana babadan geçti bize de napalım)
selami hoca efsaneydi, mukaddes hocadan tarih dersi almak bir ömür boyu tarihten nefret etmek için yeterli sebepti...nergis hoca bi içim suydu falan filan...
sonra deprem girdi araya, bir yıl sırrı yırcalı anadolu lisesi bir yıl bilmem ne derken hepten kaşarlandım. bu esnada hayatımın aşkını da orda kaybettim. sarışın gözlüklü erdem diye bi çocuktu, okulda müzik yayını falan yaparlardı. eşit ağırlık sınıfındaydı. çocukluk aşkı işte. hey gidi.
(bkz: bi buldurun be)