daha önce nasıl duymadım diye hayıflandığım dizi pek azdır, ikinci bölümü yayınlandıktan sonra haberim oldu ve seyrettim.
hikaye iki dedektifi anlatıyor, polisiye, ne olacaktı ki ama hikayenin işleniş şekli o kadar ince, o kadar güzel ki kaptırıyorsunuz kendinizi. açık alanlardaki o yukarıdan yapılan çekimlerle rust cohle'un karanlık ve insanı küçük ve önemsiz gören fikirleriyle çok güzel örtüşüyor, karakterle beraber kötümser bir bakış açınız oluyor. martin hart'ın iyimser ama iki yüzlü hayatı, çelişkileri, zayıflıkları da zaman zaman abartılarak gözümüze sokuluyor, o kadarına gerek yoktu. hele o down payment repliğine...
uyumsuz ama iyi iş çıkaran dedektifler klişesi yerli yerinde, azar azar karakterleri daha da tanıyor olmak ayrı bir bulmaca olarak ana konunun yanında güzel durmuş.
seyrettiğim iki bölümü ile kendisinden olan beklentiyi oldukça yükseltmiş bir dizi, fantastik ya da bilimkurgu olmadığı için, senaristlerin uçuşa geçip, senaryonun sıçması gibi bir şey yaşayacağımızı sanmıyorum, beklentinin karşılığını verecektir.
seyredin, pişman olmazsınız. hatta seyretmezseniz pişman olabilirsiniz.