Önderler; özellikle nevrozlular, yaratılışça heyecanlı olanlar, deliliğin kenarında dolaşan yarı deliler arasından çıkarlar. Savundukları düşünce, takip ettikleri amaç ne kadar abes olursa olsun, onların düşüncelerine karşı her uygulama, her yargılama hükümsüz kalır.
Hakaret ve saldırı onları daha çok harekete ve heyecana getirmekten başka bir işe yaramaz. Kişisel çıkarlar, aile, hepsi feda edilmiştir. Nefsi korumak içgüdüsü bile onlarda kaybolmuştur, o kadar ki, istedikleri tek ödül çoğu defa şehit olmaktır, imanın şiddeti, sözlerine büyük bir telkin gücü verir.
Halk, güçlü iradeye sahip olan adamı daima dinler. Kitle halinde bulunan bireyler bütün iradelerini kaybettiklerinden iradeye sahip olan kimseye içgüdüsel olarak yönelirler.