temel ayrım şurası: dinler kendilerini hak görür dolayısıyla hakla batıl aynı olamaz der ve hakkı kendi üzerinden verir. ( burada bir sürü eşitsizlikten dolayı hak eşit dağıtılmaz, hak din kendi düşüncesinin üste tutar ve doğal olarak eşitliği değil kendi üzerinden adaleti sağlama yoluna gider)
diğer düşünce ise şudur: kişileri eşit alalım, bunların inançlarına, dinlerine veya inançsızlıklarına eşit haklar verelim ve böylece eşitlik üzerinden hak mağduriyeti yaşatmadan hakkı sağlayalım.
ikinci düşünce aslında çok iyi bir düşünce olsa da dindar guruplar bu yönde bir tavır kendi dinlerinin saldırgan olduğu gerekçesiyle almıyorlar.
adamlar kendi inançlarını en doğru görerek, bunu tanrının onlara şart koştuğu durum olarak kendilerinden bağımsız sunuyorlar.
ama şunu kimse anlamıyor: yarın bir gün başka bir din de seni batıl ilan edip haksız olduğunu söyler ve kendi üzerinden sana hak biçebilir ve böylece sen mağdur edilmiş olursun ama o kişiler adaleti sağladığını düşünür.
o yüzden bu yönden de bakmak lazım.
ancak dinlerin saldırgan yanını görmeyen her sistem ne kadar iyi niyetli ve eşitlikçi olursa olsun çökmeye mahkumdur.