neler yapmadık bu vatan için

entry156 galeri
    147.
  1. Günler uzuyor, hava da güneşliyse... Ülke sorunları diye ortaya atılan sorunlardan hangilerinin politik bir kaşkariko, hangilerinin de zaten dil uzatılamayacak türden olduğunu bir kez daha boş yere düşünmek istemiyorsanız...
    * * *
    O sırada en güzel oyalanma, henüz daha hiç çizilmemiş karikatür konularıyla unutuvermek zamanı ve Hazine’den geçinmeli kesimin tatavalarını.
    * * *
    Güneş ne kadar muhteşem çiziyor güncel kavisini; besbelli ki dünya dönüyor, dönüyor işte...
    Güneşin karikatürünü, bir insan kimliğine sokmadan yapma olanağı yoksa da...
    Acaba yerelin bir özetinde, mizahi bir faktör olarak kullanamaz mıyız onu?
    * * *
    Güneş yuvarlağının altına yapışmış, bir çift takunya koysak; üstüne yapışmış, ortası çapraz tüfekli bir silindir şapka; sol yanına yapışmış, uçuşan bir türban; sağ yanına yapışmış, uçuşan bir bikini...
    Altına da şöyle yazsak:
    'Biz böyleyiz işte'
    * * *
    Güneşin çevresine koltuklarda oturan insanlar yapıştırsak; kimi üstte dik, kimi onun yanında azıcık eğilimli; kimi yan taraflarda ha düştü, ha düşecek; kimi de tepetaklak...
    Ve bir yığın insan da bağırarak koşuyor olsa:
    - O koltuklara ben de oturacağım, ben de oturacağım...
    * * *
    Güneşi ele geçirmek isteyenlerin, kendi aralarında dövüşüp durduğu; güneşe dokunanların da duman duman yandığı, bir karikatür de çizilebilir ve altına şöyle yazılabilir:
    Nereye varmak için?
    * * *
    Bir tür eğlenceli bir oyalanma boyutunun sanal karikatürleri kazara somutlaşsa; genel bir gülücük mü yaratırdı, yoksa yine bazı kesimlerin kaşları çatılır mıydı?
    Çatılırsa, hangi hipnozları; yahut kutsallıkla zırhlanmış hangi çıkarları iğnelendiği için çatılırdı?
    Yanıtsız kalmaya mahkûm bir soru.
    * * *
    Siyasal partilerle, bütçeleri asla şeffaflaşmayan kuruluşların giriş kapıları üstüne yazılacak, şöyle karikatüral bir slogan; 20-30 yıllık bir fütirzimin de bayrağı olmaz mıydı:
    Birbirimizi övelim, gerisine sövelim.
    * * *
    Geçen hafta hayattan kopup giden dostlardan ne Nedim Otyam'ın, ne Sadun Aren'in, ne Kenan Pars'ın; gençliklerinde medyada hiç rastlamadıkları bazı istatistikler uçuşup duruyor ekranlarda.
    Toplumsal cinsiyetle bağlantılı gelişme açısından Türkiye, 117 ülke arasında 88'inci durumdaymış.
    Ve Türkiye, Ortadoğu ülkeleri arasında kadına en fazla şiddet uygulanan ülkeymiş.
    * * *
    Oysa 75 yıl önce, bizler ilkokuldayken ne marşlar söylememiştik:
    Türk çocukları, Türk çocukları
    Gözler ileri, başlar yukarı!
    Marş söyleyerek çağdaş olunamadığı, yeni yeni çıkıyor ortaya.
    * * *
    Yakınım gençler ve orta yaşlılar arasında sık duymaya başladığım bazı yakınmalar da yaygınlaşmakta:
    - Moralim çok bozuk...
    - ...
    - Anti-depresan almaya başladım.
    - ...
    - Stres altındayım.
    * * *
    Onlardan da bazılarına hem zamanı, hem kendilerini unutmaları için; sevdikleri şiirleri, bir çizgi film görüntüsüne sokacak senaryo çalışmalarıyla oyalanmalarını öneriyorum ama...
    Ezilip gitmiş annelerden tomurcuklanmış kuşaklar için, değişik teraslara çıkarak ufukları genişletmek kolay değil.
    * * *
    Nasıl ki emekli militerlerle de; 1962 Spencer Tracey ile Marline Dietrich'in başrollerini oynadığı Nuremberg Mahkemeleri filmi üstünde bir açık oturum yapmak kolay değil.
    Çünkü o filmde, ABD silah fabrikatörlerinin, Hitler ile işbirliği yaptığı da çıkıyor ortaya.
    Öyle bir açık oturumda, şiş de yanar kebap da...
    * * *
    Günler uzuyor, hava da güneşli...
    Pastırmanın bir dilimi de neredeyse 1 milyon, yani 1 YTL olmuş.
    Bir füze, acaba kaç dilim pastırma?
    * * *
    Pastırma dilemlerini sayarak alınan bir füze karikatürü de, fena olmazdı hani...

    çetin altan
    0 ...