Bunun en büyük sorumlusu osmanlıdır. açıklayayım :
800-1300 yıllar arasında islam coğrafyasında iç ve dış savaşlar azdır. buna paralel olarak bilimde edebiyatta felsefede ise zirveyi görmüştür. bir kaç örnek vermek gerekirse ;
Astronomide (bkz: Birûni)
Cebirde (bkz: Hârizmî)
Tıpta (bkz: ibn-i Sina)
Mühendislikte (bkz: El-Cezeri) ki da vinciye idöl ve ilham olmuştur.
Felsefede (bkz: Farabi)
Edebiyatta (bkz: Ömer Hayyam)
vs vs... bu isimler çoğaltılabilir.
Bu sırada avrupa ise orta çağ karanlığa saplanmış, mezhep savaşlarıyla boğuşmaktadır.
Onlar bu karanlıktan çıkmaya çalışırken anadolu selçukluları ve ardından osmanlı tüm gücünü varını yoğunu savaşa ve fethe harcamıştır. tüm imkanlar bu yönde kullanıldığı için de ne edebiyat ilerleyebilmiş, ne de bilim. Düşünün en başta şeytan icadı denilen matbaa kaç sene sonra gelmiş anadoluya. Kaç tane var olan divan edebiyatçısının kellesi götürülmüş. 4. Muratın şeyhülislamı tarafından bu adam çok becerikli ve yetenekli, tehlikeli olabilir denilmiş ve Hazerfen yaptıklarından ötürü Cezayir'e sürülmüş. Kısacası bu geri kalmışlığın nedenini irdelerken, avrupada rönesanslar, reformanlar yapılırken o sırada bu topraklarda osmanlının hüküm sürdüğünü hatırlamakta fayda var. geri kalmışlığın tarihsel nedeni burada da yatıyor.