rachel corrie

entry131 galeri video2
    97.
  1. RACHEL Corrie 10 Nisan 1979 tarihinde ABD’nin Vashington eyaletinin Olympia şehrinde doğup büyüdü. Sanat dersleri aldı. Sanatçı veya yazar olmak istiyordu. Daha 10 yaşındayken dünyadaki açlığın sona ermesi için kafa yoruyordu. Çocukluğundan itibaren içinde yaşadığı “Amerikan rüyası”nın aksine çevresindeki sorunlarla uğraştı. Fırsatını buldukça hastanelere, huzurevlerine gidip insanlara yardım etti. 3 sene boyunca her hafta akıl hastalarını ziyaret etti. Yaşı ilerledikçe sorumlulukları da arttı. 11 Eylül saldırıları, “terörle savaş” adı altında başlayan ABD işgalleri ve Irak Savaşı sırasında, ülkesinde “savaş” naraları atanlara inat, barış gönüllüsü oldu. 2003 yılının başında Filistin’e giderek Batı Şeria ve Gazze’de yaşanan drama ve mücadeleye ortak oldu. Gazze’de Refah bölgesinde su kuyularının tahribatını ve ev yıkımlarını engellemek için yapılan eylemlere katıldı. Anne ve babasına sık sık e-posta göndererek duygularını paylaşıyordu. “Dünyanın böyle korkunç bir hâle gelmesine göz yumuşumuza tanıklık etmek, canımı yakıyor, geçmişte de yaktığı gibi” diyordu bir mektubunda... Rachel yaşamı boyunca yardıma koştu. Yaşamıysa sadece 23 yıl sürdü.

    16 Mart 2003 tarihinde Filistinlilerin evlerini yıkan buldozerin önünde canlı kalkan oldu. Buldozer gibi makineleşmiş israilli, çiğneyip geçti Rachel’i... Kafatası kırıldı, kaburgaları parçalandı ve akciğerleri delindi.
    Yahudi asıllı bir Amerikalı, hayatının baharında, zalimin işgaline karşı mazlumların safında can verdi. “Zulüm bizdense, ben bizden değilim” diyordu. Bırakın Filistin’i, kapısının önündeki haksızlıklara bile çıt çıkarmayan yüz milyonlarca “Müslüman”a örnek oldu. Rachel eğitimini yarıda bırakıp Gazze’ye gittiği günlerde, geçen sene israil’e karşı sokak şovlarına katılan Bilal Erdoğan, ABD’deydi. israil’in Filistin’e yönelik her operasyonunun ardından Hitler’e övgüler yağdıranlar Hitler yerine Rachel’i arasanız kötü mü olur...
    işte Rachel’in gönderdiği mektuplardan bazı satırlar:

    'BURADAKi iNSANLARIN BU SAF iYiLiKLERi BANA GERÇEK DIŞI GiBi GELiYOR'
    Merhaba arkadaşlarım, ailem ve diğerleri;
    Filistin’e geleli şu anda iki hafta ve bir saat oldu ve buna rağmen gördüklerimi anlatmakta kelime bulamıyorum. Benim için en zoru, Birleşik Devletler’e mektup yazmak için oturduğum zaman burada olup bitenler hakkında düşünmek, lükse açılan sanal geçitle ilgili bir şey. Buradaki çocukların pek çoğu hiç, evlerinin duvarlarındaki tank mermisi delikleri ve bir işgal kuvvetinin onları yakın civarlarda sürekli izleyen kuleleri olmadığı bir gün yaşamış mıdır, bilmiyorum... Yine de hiçbir miktarda okuma, konferanslara katılma, belgesel izleme ve kulaktan dolma bilginin beni buradaki durumun gerçekliğine hazırlayamayacağı düşüncesindeyim.
    7 Şubat 2003

    Anneciğim;
    Şu anda israil ordusu Gazze’ye giden yolu kazdı ve ana kontrol noktalarının ikisi de kapandı. Bu, üniversiteye gidip yeni dönem kaydını yaptırmak isteyen Filistinlilerin, bunu yapamayacağı anlamına geliyor. insanlar işine gidemiyor ve diğer tarafta kalanlar evine dönemiyor; yarın Batı Şeria’da toplantıları olan enternasyonaller de bunu yapamayacak...
    Bana bakmakta olan bir sürü, çok iyi Filistinli olduğunu bilin. Biraz grip mikrobu kaptım, onlar da bana iyileşmem için çok hoş, limonlu içecekler verdiler. Ayrıca, halen yattığımız kuyunun anahtarlarını saklayan kadın bana durmadan seni soruyor. Zerre kadar ingilizce bilmiyor, fakat çok sık annem hakkında soru soruyor, seni aradığımdan emin olmak istiyor.
    20 Şubat 2003

    Anneciğim;
    Seni seviyorum. inan, çok özlüyorum. Kabuslar görüyorum, rüyalarımda siz ve ben içeride, dışarıda tanklar ve buldozerler evimizi çevirmiş görüyorum....
    Dün o patlayıcı havaya uçurulduğunda ailenin evinin tüm camları kırıldı. O sırada bana çay ikram ediyorlardı, ben ise iki küçük bebekle oynuyordum. Şu anda zor bir durumdayım. Acı çeken insanların sürekli, tatlılıkla, üzerime titremeleri beni tam anlamıyla hasta ediyor. Birleşik Devletler’de böyle bir şeyin size çok abartılı geleceğini biliyorum. Doğrusu çoğu zaman, buradaki insanların, bilinçli olarak yaşamlarının yok edilişinin gözle görülürlüğüne rağmen, bu saf iyilikleri bana gerçek dışı gibi geliyor. Gerçekten de dünyada böyle bir şeyin, bundan daha fazla tepki görmeden gerçekleşebildiğine inanamıyorum. Acı veriyor, geçmişte de verdiği gibi, dünyanın nasıl korkunç bir yere dönüşmesine göz yumuşumuza tanıklık etmek...
    Filistin’den döndüğümde, muhtemelen kabuslar görecek ve burada olmayışım yüzünden kendimi suçlu hissedeceğim, fakat bu bana daha fazla çalışma gücü verebilir. Buraya gelmek, bugüne kadar yaptığım en iyi işlerden biriydi. Dolayısıyla eğer saçmalıyorsam, veya israil ordusu beyazlara zarar vermemeye olan ırkçı meylinden vazgeçerse, doğrudan doğruya bunun sebebini, benim de dolaylı olarak desteklediğim ve kendi devletimin ana sorumlusu olduğu bir soykırımın ortasında bulunuşuma bağlayın. Seni ve babamı çok seviyorum. Tartışma dilimin kusuruna bakma. Tamam, yanımdaki birkaç yabancı adam bana leblebi ikram ediyor, yiyip teşekkür etmem gerek.
    27 Şubat 2003

    BENiM ADIM RACHEL CORRiE
    “Diğer çocuklar için buradayım.
    Buradayım çünkü umursuyorum.
    Buradayım çünkü dünyanın dört bir yanında çocuklar acı çekiyor ve her gün 40 bin kişi açlık nedeniyle hayatını kaybediyor...
    Yoksulların hemen yanımızda olduğunun farkına varmalıyız, onları görmezden geldiğimizin...
    Bu ölümlerin önlenebilir olduğunu anlamalıyız.
    Üçüncü dünya ülkelerindeki insanların da tıpkı bizim gibi düşündüğünü, güldüğünü ve ağladığını anlamalıyız...
    Benim hayalim 2000 yılında açlığı sona erdirmek!
    Benim hayalim her gün 40 bin kişinin hayatını kaybetmesini engellemek!
    Geleceğe bakar ve orada parlayan ışığı görürsek benim hayalim gerçek olacak.
    Açlığı görmezden gelirsek bu ışık sönecek.
    Hepimiz birlikte çalışır ve destek verirsek bu ışık büyüyecek ve yarınlar için umut olacak.”
    (Rachel Corrie’nin 10 yaşında, ilkokuldan mezun olurken yaptığı konuşma)

    Sarkaç kitabındaki bir hikayesinde kendisine yer verdiği ve beni onunla tanıştırdığı için şengül can'a teşekkür ederim.
    7 ...