mehmet akif ersoy'un şu manzum hikayesi bu durum için yeteri kadar ağırdır başka bir şey yazmaya gerek yoktur!
-Hoca, bak, ben kızarım!
Size haltetme düşer... Dövmüş isem, kendi karım.
Keyfim ister döverim, sen diyemezsin: "Dövme. "
Bu tecâvüz sayılır doğrusu haysiyyetime...
-Hangi haysiyyetin, oğlum? O da varmı desene!
Beyimin şimdiki haysiyyet-i mevhûmesine
Diyecek yok... Yalınız râhat ararlarsa eğer,
Böyle külfetli kuyûd altına hiç girmeseler!
-Sen imam, saçmalıyorsun... Yetişir artık dur.
Beni ısrâr ile da´vetteki maksad bu mudur?
-Haremin geldi demin ağlıyarak sızlıyarak...
-Gözü çıksın domuzun, patlasın isterse, bırak!
-Döveceksin, ne boşarsın? Boşadın, dövmek ne?
Hem günah, hem de ayıp...
-Bakma onun sen sözüne,
Ne domuzdur onu bilsen!
-Nesi var, hırsız mı?
Yoksa yüzsüz mü?
-Değil hiçbiri... Lâkin canımı
Sıktı akşam "edemem, üstüme evlenme!" diye.
Ne demek! Dörde kadar evlenir erkek, demeye
Kalmadan başladı şirretliğe... Kızmaz mı kafam?
-Kustuğun herzeyi yutsun diye, hey sersem adam!
Dövüyorsun, boşuyorsun elin öksüz kızını...
Haklı bir kerre ya! insan boşamaz haksızını.
-Boşamaz? Amma da yaptın! Ya şerîat ne için
Bize evlenmeyi tâ dörde kadar emr etsin?
iki alsam ne çıkar sâye-i hürriyyette?
Boşamışsam canım ister boşarım elbette.
işte meydanda kitap! Hem alırız, hem boşanz!
- Dara geldin mi, şerîat! Sus ulan iz´ansız!
Ne zaman câmi´e girdin? Hani tek bir hayrın?
Bir kızılbaşla senin var mıdır ayrın, gayrın!
Ağzı meyhâneye rahmet okuturken, hele bak,
Bana gelmiş de şerîatçi kesilmiş... Avanak!
Hangi bir seyyie yok defter-i a´mâlinde?
Seni dünyâda gören var mı ayık halinde?
Müslümanlık´ta şerîat bunu emretmiş imiş:
Hem alır, hem de boşarmış; ne kadar sâde bir iş!
Karı tatlîki için bak ne diyor Peygamber:
"Bir talâk oldu mu dünyâda semâlar titrer!"
iki evlense ne varmış... Bu yenir herze midir?
Vâkıâ ba´zen olur, dörde kadar evlenilir...
Bu kimin harcı, a sersem, hele bir kerre düşün!
Tek kadın çok sana emsâl olan erkekler için.
Hani servet? Hani sıhhat? Ne ararsan mefkûd;
Tamtakır bir kese var ortada, bir sıska vücûd!
Sen duâ et ki "şerîat" demiyor evde karın!
Yoksa, boynunda bugün zorca gezerdin yuların!
Karı iç görmiyecek; varsa piçin bakmıyacak,
Çamaşır, tahta, yemek nerde?Ateş yakmıyacak,
Bunlann hepsini yapmak sana âid "şer´an!"
Çocuk emzirmeye hattâ olacak bir süt anan!
Boşarım, evlenirim bahsini artık kapa da,
Hak ne verdiyse yiyip hoş geçinin bir arada.
Al götür haydi!...