şimdi... nereden başlasak, nasıl anlatsak. başkanlık sistemi için gerekli milletvekili sayısını iki seçimdir bir türlü elde edemeyen akp' nin yarattığı bir algı operasyonudur. barış süreci adı altında, görünürde yapılanlar harici, 13 yıl boyunca o bölgede olan biten her şeye göz yumdu hükumet. ta ki 7 haziran seçimlerine kadar... ne zaman ki hdp barajı geçip, o bölgede bağımsız olarak seçim kazananlar haricinde milletvekili çıkarmaya başladı, iktidarın hesabı değişti. o güne kadar pkk, bağımsız bir halk hareketi olarak lanse edildi. anlaşmalara oturuldu, abdullah öcalan ile müzakereler yapıldı. peki şimdi neden akp bugüne kadar göz yumduğuna ses çıkarır oldu.
belki basit bir komplo teorisi gibi gelecek fakat olanlar tamamen oy ve beraberinde gelecek olan başkanlık sistemi. ve bunun için pkk ile anlaşmış bir akp. hayır yanlış değil yazdıklarım pkk ile anlaşma içinde olan hükumet ve operasyonlar, sokağa çıkma yasakları...
komik gelen diğer şeyse devletin, istihbaratın, yollara döşenen mayınlardan, sokaklara şehrin göbeğinden birer metre arayla gizlenen amonyum nitratlı patlayıcılardan bihaber olması. kendilerini aklama peşinde olduklarından, ipliklerini pazara çıkaracak olan herkesi izleme ve dinleme ile meşgul olduklarından olabilir. düşününce şimdi hak vermedim değil. bi bas git, yürü git diyesi geliyor insanın ki bu ayrı bir başlık konusu. buradan osursam, oradan haberini alırlar ya neyse... konudan uzaklaşmayalım.
akp' nin medya aracılığı ile yarattığı algı, pkk' yı yerle bir eden sokaklardan süpüren bir iktidar. milliyetçi oyları hedefleyen akp, bununla yetinmeyip, hdp oylarını da sokağa çıkma yasakları ile orada yaşayan daha önce örgüt sempatisi besleyip, oyunu bağımsız vekil ve sonraları hdp' ye veren garibandan da alma hedefinde. bu oyları alırken de, hdp emanet oylarının da önüne geçme niyetinde. şu anda oralarda eskisi gibi, öyle halk katılımlı eylemlere, tencere tavalara, kepenk kapatma boykotlarına destek verecek bir halk yok artık bu süreçten sonra. insanlar durumdan bezmiş ve önceden koşa koşa gittikleri bu eylemler yerine kahrolsun pkk diyecek haldeler. bu aslında bir nevi yaşasın akp demek. ki kendileri hdp' den sonra bölgedeki en güçlü ikinci siyasi parti.
burada gelişen ikinci durumsa, pkk' nın bu süreçten sonra nasıl yapılanacağı ki, 90'lı yılların başında terör örgütünün beslendiği kürtler' e yapılan zulüm anlatılarına niceleri eklendi bu süreçte. yani yeni yetişen kürt gençleri örgüte daha fazla destek verecek ki, yukarıda bahsettiğim 13 yıllık süreçte, dağ yapılanmasından, şehir yapılanmasına da geçtikleri için katılımlar şu ankinden büyük olacak. ki insanlar yine çiller hükumetindeki gibi köyleri, mahalleleri boşaltıp, göç etmeye zorlanıyor operasyonlar sürecinde ve kendi kaderine terk edilmiş, ezilmiş vatandaşlar olarak yaşayacaklar bir süre. halkın refahını isteyen devlet, operasyon sürecinde bu gibi durumla karşı karşıya kalan vatandaşı yine koruyup, kollamıyor, az önce de dediğim gibi kendi kaderine terk ediyor. yani devlet düşmanlığı ile büyüyecek olan bir nesil daha geliyor. hem de bu sefer, şehirleri, evleri, yürüdükleri sokakları yerle bir edilen nesil. 25 yıl önce çekilen filmin başa sarılması durumu da denebilir.
operasyon sonrası, pkk bir süre sessizliğini koruyarak yeniden, daha güçlü şekilde yapılanacak, ki şu anda orada yaşananların dünya kamuoyunda algısı çok farklı. bu yüzden daha meşru şekilde olacak bu yapılanma. akp ise önümüzdeki seçimde istediğini almış şekilde, bol bol milliyetçilik pompalayarak, alaşağı ettiği hdp' nin de emanet dedikleri oylarını kaybetmesini sağlayarak baraj altı kalmasına neden olarak, başkanlık sistemini getirecek. özetle alan memnun, satan memnun misali... olan gencecik askerlerimize, polislerimize, bağımsız kürdistan hayalleri ve kürt milliyetçiliği ile örgüte katılan çocuk yaştakilere, orada yaşayan evini barkını kaybeden garibana oldu.
özetle artık bu süreç, taraflar istediğini alana kadar devam edecek gibi duruyor. başkanlık ve özerk kürdistan...