mesleğimize ait özel bir gündü geçenlerde. birkaç çiçek geldi kadın meslektaşlarımıza. sevgilisi çiçek gönderen bir kişi oldu. sevgilisi kadından 5 yaş küçük, çoğu zaman aramıyormuş bile, "çok yoğunum" diyormuş adam, 3 yıldır beraberler, evlilik adına tek adım atmadılar, düşünmüyormuş adam evlilik vs...kadını aradığı sorduğu yok, ama çiçek gönderiyor. "ben evlenmiyorum, ama gene de kimse bakmasın bu kadına" mantığı var herhalde adamda...diğer üç kadının da kocaları çiçek göndermiş. hadi sevgiliyi anlarım da...bir insanın eşinin iş yerine çiçek göndermesi için ayrı şehirlerde olmaları lazım. akşam göreceksen o adamı senin gözlerinin içine bakıp neden vermez ki o çiçeği? "mahremiyet" güzel bir şeydir bence ve olmalıdır.
başka bir kız arkadaşımız da nişanlısı kendisine çiçek göndermediği için "burnundan fiil fitil getirdiğini" söyledi. 3 hafta sonra doğum gününde çiçek geldi ona da...isteği yerine gelmişti artık. çiçek geldiğinde hiç şaşırmadı ya da sevinmedi.
birine "beni düşün" , "bana çiçek al" , "benim için fedakarlık yap" den-mez-ki...o kişinin içinden gelmeli. ve kız da azıcık kendini biliyorsa bunu neden "nispet" niyetiyle kullanır ki...herkesin kısmeti, nasibi kaderindeki kişi farklıdır. "ofisteki kart kadınlar kıskansın bana çiçek geldi" nasıl bir mantıktır...
tüm bunları düşündükçe gelecekte karşıma gelecek ve eğiteceğim/öğreteceğim çoluk çocuğun annelerini/babalarını görüyorum ve bundan 7-8 yıl sonrasını hayal etmek istemiyorum.