Kendisiyle ayni okuldaydik. benim universiteye geldigim ilk seneydi. Ayni bolumdeydik ve o benden bir sinif ustteydi. Sonra bir gece baktim facebooktan bir arkadaslik istegi. yurttaki oda arkadaslarimin da gazlamasiyla birlikte istegi kabul edip, direk tanisiyo muyduk yazdim. Derken derken bir iki ay sadece faceden konusarak muhabbetimiz ilerledi. Daha sonra telefonlasmaya baslamistik. Birgun bana en sevdigin borek cesidi ne diye sordu. Ben de peynirli su boregi oldugunu soyledim. Kendisinin memleketi yakindi, her hafta evine gidip gelirdi.
Bir pazar aksami yurdumun onune gelmis ve beni aradi. hazirlan, asagi in, seni yemege goturcem dedi. Ben yine tabi kem kum ettim. Bu ilk bulusmamiz olacakti ve ben kendisini ayni okulda olmamiza ragmen sadece fotograflardan taniyordum. Ve yine arkadaslarimin bana kizip, yeter git bulus artik su cocukla demesiyle acele acele hazirlandim ve asagi indim. Uzaktan onu Gordugum anda dizlerim, sesim titremeye baslamisti bile. Sonra yaklasti bana sanki ilk defa degil de yillardir birbirimiz taniyomusuz gibi gulumsedi, sarildi. oyle sicakkanli ve guleryuzlu yaklasmisti ki hic yabancilik cekmedim o an. Noldu, nerede yemek yiyoruz diye sordum, heyecandan halini hatrini bile sormadan. Gulumseyerek anneme peynirli su boregi yaptirdim senin icin, sen seversin dedi. Muhabbet ede ede ilerleyerek, buldugumuz ilk bankta oturup borekleri birlikte yemistik. hayatimdaki en mutlu aksamlardan biriydi ve yedigim en lezzetli borek.