avrupa insan hakları mahkemesi/leyla şahin kararı:
TÜRKiYE'NiN TEZLERi
Türkiye adına bu davada Strasbourg'a 1999-2002 yılları arasında savunma veren Ecevit hükümeti ise türban yasağının üniversitelerin laik yapısını koruma amacı taşıdığı tezini işlemişti. Söz konusu savunmalarda, yasağın yasal temelinin olduğu, hedefinin de üniversitenin dinsel tarafsızlığı muhafaza etmek ve daha geniş bir perspektifte de dinsel barışı korumak olduğu görüşü belirtilmişti. Türk hükümetinin savunmasında türban yasağının demokratik bir toplumda gerekli olduğu vurgulanarak;"üniversitede eğitim yapmayı seçen Leyla Şahin laiklik ilkesinin yükümlülüklerini de hür iradesiyle kabullenmiştir" ifadelerine yer verilmişti.
AiHM TÜRKiYE'Yi HAKLI BULDU
AiHM'nin gerekçeli kararında Türk hükümetinin sunduğu tezler tümüyle destek gördü. Davaya bakan AiHM 4. dairesinin 7 yargıcı, oybirliğiyle aldıkları kararda, istanbul Üniversitesi'nin türban yasağının laiklik ve eşitlik ilkeleri üzerine kurulu olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi'nin laikliğe ilişkin içtihatlarının Strasbourg mahkemesi tarafından da benimsendiği vurguladılar. AiHM böylece, Refah Partisi kararında olduğu gibi, laikliğin korunmasının Türkiye'de demokratik sistemin muhafaza edilmesi için gerekli olduğunu bir kez daha kararlarına yansıtmış oldu.
Strasbourg mahkemesi, daha da ileri giderek, üniversitelerde türbanın yasaklanmaması halinde türban takmayanlar üzerinde baskı oluşabileceği yorumunu getirdi ve Türkiye gibi nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ancak kadın haklarına ve laikliğe derinden bağlı olan bir ülkede bu yasağın;"acil sosyal bir ihtiyaç" oluşturduğu görüşünü savundu. Mahkeme kararında, Türkiye'de türbanın son yıllarda politik sembol olarak kullanıldığı ve dini kurallar üzerine kurulu toplum modellerini ve sembollerini tüm topluma dayatmak isteyen aşırı politik hareketler bulunduğu da not edildi.
kaynak:http://www.ntvmsnbc.com/news/276169.asp