Evet sözlük. 11 senedir aşık olduğum kişiye, ona aşık olduğumu anca dün gece söyleyebildim. aslında hiç planlamamıştım. yaklaşık 3-4 aydır artık açılmayı planlıyordum ama beceremiyordum. baş başa kaldığımız onca zaman oluyordu ki sessizliğimle kamufle ettirmeye çalıştım durumu hep. Genelde onu konuşturuyordum, o anlatıyordu ben dinliyordum. dün gece yine oturduk rutin arkadaş toplantılarından birinde. alkol filan aldık, herkes odasına çekildi. Ben fazla içtiğim için azıcık yamulmuştum, benim yatacağım çekyata çarşaf serdi, yorgan battaniye yastık filan getirdi. Tam gidecekti gelsene konuşalım dedim. ikimiz de bağdaş kurup karşılıklı konuşmaya başladık o çekyatta. ona ondan bahsetmeye başladım farkında değildi, gözümden iki damla yaş geldi kendi elleriyle sildi. Ne oldu sana diye ısrarla sordu. çok kötü aşık oldum dedim. o da kime dedi hiç kendi olacağını aklının ucuna bile getirmeden. Sonra "Sana" dedim, bir süre şaşkınlıkla baktıktan sonra. durdu ve saçmalıyorsun dedi. bağdaş kurduğu dizlerini toplayıp çekti kendine doğru, çenesine kadar. saçmalıyorsun dedi yine boşluktasın sen dedi. sonra yüzünü dizlerinin arasına koyup of çekerek ağlamaya başladı. boşluktasın dedikten sonra onla ne kadar dolduğumu bile bilmiyordu. çünkü hiç hissettirmedim ona. hissettirmiş olsam bu kadar çok şaşırmazdı. daha fazla konuşamadık ve odasına uyumaya gitti. Ben ayılmıştım, oturdum ağladım çekyatta sessiz sessiz. Sabaha kadar o evde duramazdım, bir kaç kez evden çıkıp gitmeyi düşündüm. en son yine üstümü başımı değiştirip evden çıkıyordum ki hazırladığı çekyatı gördüm. bu sefer duvar dibinde ağlamaya başladım. biraz kendimi topladıktan sonra üstümü tekrar değiştirip yattım. sabah kalktığımda koridorda karşılaştık yüzüne bakamadım. o ise tüm iyiliğiyle güzelliğiyle bana "günaydın beyfendi " dedi. yüzüne bakamadan günaydın diyebildim sadece sessizce. kahvaltıyı hazırlayıp, yiyip bitirene kadar, sanırım hiç cümle kurmadım. herkese mimiklerle karşılık verdim ki onlar benim bu durgunluğumu dün gece çok içmeme verdiler. o ise tam karşımdaydı, kafamı kaldırıp bakamıyordum, yemek de yiyemiyordum. bana yemeğini yesene diye ısrar etmeye başladı. ben de küçük bir çocuk gibi yemeye başladım bu ikazdan sonra. hiçbir şey olmamış gibi devam ediyordu, ama bakışlarında bir şeyler gizliydi yine. ben yine pek konuşmadan devam edebildiğim kadar ettim. iyi hoş bir şeyler diyemezdim zaten, diğer çocuklar her şeyden habersizdi. Evden çıkıp 3-4 kişi yürümeye başladık. yolda onun evinin önünden geçtiğimizde benle beraber bir arkadaşımız daha vardı. onla vedalaştıktan sonra bana döndü, sarılıp vedalaştık. eve döndüğümden bu yazıları yazdığım şuana kadar, bir defa whatsaptan konuştuk o da dün geceki mevzuyla ilgili değildi, çok alakasız basit bir bilgiyi sormuştu bir telefon servisiyle ilgili. 3-4 cümlede biten bir muhabbetti. yarın tekrar konuşacağım. boşluktasın dedi fakat ona onunla ne kadar dolu olduğumu anlatmalıyım. on bir senelik hisleri konsantre edip anlatabilmeyi umuyorum ona.