john locke

entry165 galeri
    144.
  1. ingiliz Aydınlanması cihetinden tecrübeciliği kendi başına ve sistematik bir felsefe olarak ortaya koyan şahıstır. 17.Yüzyıl mütefekkiri olmasına rağmen, Newton'un yeni kainat ve ilim anlayışına denk gelen, bilgi ve cemiyet teorisini ortaya koymuştur. Düşünme hürriyeti ve insan fiillerini akla göre düzenleme anlayışını en vasi ölçüde yayan kişidir.

    Locke, insan zihni ve idrak melekesinin mahiyeti üzerine, mesmuatın ve idrakin ehemmiyetini tebarüz ettiren bir düşünme şekline sahiptir. insanın idrak melekesi üzerine ''Tecrübe'' eseri ile malumatların, fikirlerin menşelerini hasselerle kavranabilir tecrübeler dünyasıyla münasebetlendirmiştir. Din-An'ane-Otorite üçlemesine dayalı olarak oluşturulmuş, insana bidayet de verilmiş, bilgi anlayışına muhaliftir.

    ''ihsasi Bilgi Teorisi'' ile Locke, doğuştan düşünce ve bilgi nizamını yıkar. Bilgiler mesmuatla elde edilebilir. Harici tecrübeler, aklın anlama faaliyetleri ve dahili tecrübeler, bilginin teşekkülünde amildir. Locke'un ihsasa dayalı ilim idraki Fransız materyalistlerine de te'sir etmiştir. Hükümet üzerine ikinci inceleme eseri sosyoloji/politika teorisidir. ingiliz burjuvazisinin anlayışına mutabık olarak tabii bir hukuk teorisi geliştirmiştir. Ona göre insanların tabii zekaları, fikretmek kabiliyetine sahip olmalarına mukabil, itikada ve an'anevi tedrisat vetirelerine tabi tutulduklarında hatalı malumat ve fikirler edinirler.

    Locke'a göre devlet, hususi mülkiyet hakkını tazammun eden tabii hal'in, tabii hukukunu teminat altına almak için kurulmuştur. Locke, devletin menşe ini, halk ile idareci arasındaki akide bağlar. insanlar kendileri için en uygun idare şeklinin hangisi olduğuna, tecrübeleri neticesinde karar vermiştir. Öyleki insanlar başlangıçta, idarecinin kudretinin sınırlanmadığı krallık idaresinde, hakimiyet tek kişinin elinde olduğu için zaman zaman yozlaşarak keyfi idarelere inkılab etmişlerdir. insanlar, bu sebeple zorbalığa tahavvül eden kralın teşri icra gücünü birbirinden ayırarak, krala sadece icra kuvvetini bırakmışlardır. insanlar doğuştan müsavidirler ve rızaya istinadlı herhangi bir tasdik olmadan otorite kurma iddiasında bulunamazlar.

    Locke ayrıca, tabii hukuk kavramını ele alır. Doğuştan her insan için müsavi olarak var olduğu kabul edilen haklar ona göre ''hayat,hürriyet ve mülkiyettir''. Bu idare anlayışında ihsasi bilgi teorisinin te'siri açıkça görülmektedir. Locke'nin mesmuatcı bilgi teorisinden müteessir olan ingiliz materyalistleri ingiliz aydınlanmasının ilerici vasfını sürdürebilmişlerdir. Bu teoriden hareketle deizm ön plana çıkmış, vahiy dininin ahlak idrakine karşı çıkılarak insani ahlak kuralları ehemmiyet kazanmıştır.
    1 ...