mesleğimin 4.yılındayım ama ben de bir tavsiye yazayım.
öğrencinin ismini öğrenin ve o şekilde hitap edin. ben her yıl 2-3 haftamı e-okul başında fotoğraflara, isim-soy isimlere bakarak geçiriyorum. her yıl ilk 2-3 hafta sürekli isimlerini soruyorum. sonra 2.haftanın sonunda tek tek öğrencilerimin isimleri söylediğimde dersin ortasında o kadar mutlu oluyorlar ki...alkışlıyorlar. 4 yıldır bu şekilde...oturdukları yerlere kadar ezberliyorum. o sınıfın danışman öğretmeni olduğu halde öğrencisinin ismini bilmeyeni gördüm. öğrencinizin ismini öğrenirseniz ve o şekilde hitap ederseniz kendini değerli hisseder. kaç öğrencim geldi "bir tek sizin isminizi biliyorum dersime giren hocalardan; çünkü benim ismimi de bir tek siz biliyorsunuz" diyen...gerçekten çok önemli detay bu...
giydiğiniz kıyafetten, saçınıza, parfümünüze kadar çoluk çocuk sizi gözlemliyor. model olmak için elinizden geleni yapın. her hareketinizle, her tavrınızla, her konuşmanızla...o kadar imtina ediyorum ki benim güzel huylarımı örnek alsınlar diye...
bir de gülümseyin derste...mutsuzsanız dahi maskenizi takın öyle girin o derse...4 yıllık meslek hayatımda birkaç sefer dersime mutsuz girdim ve çoluk çocuk hep sordu "hocam, neyiniz var?" diye...hatta biri "everybody is happy except for you. you should be happy, too" dedi bir seferinde ( kimden öğrendi bu ingilizceyi demiyorum ).
tabi iyi okulda çalışıyorsun diyenler olabilir. bir sınıfta 62 öğrenci gördüğümü bilirim. ve bu öğrencilerin her biri endüstri meslek lisesi öğrencisi ve erkekti. şimdi bir Anadolu lisesindeyim, evet daha rahat ders işliyorum, ama 3 yılım endüstri meslek lisesinde bir sınıfta 60 erkek öğrenciyle geçti. dersimi rahat işleyemesem de gene de verdiğim tavsiyeleri uyguluyordum.
rabb'im yolunuzu açık etsin, ilk günkü şevkle bu mesleği yapmayı nasip etsin.