21. yy.'da "hala" çözülememiş olması çok doğal ve şaşırılmaması gereken bir olgudur. zira ideoloji olarak ırkçılık 18. yy.'dan önce ortaya çıktı diyemeyiz. onun öncesinde zaten koyu bir sınıfçılık/kast ayrımı görürüz. yani bugünkü anladığımız anlamda bir ırkçı-ayrımcılığa rastlamamız olası değildir.
ayrıca insanların eşit olmadığının düşünülmesini anlamsız veya ilginç bulmak da insan denilen zirve yırtıcısının huyunu suyunu bilmemektir kanımca. zira güçlülerden daha fazla kaynağa hakim olan zayıfların güçlüler tarafından ezilmesi(örneğin teknoloji ve güç yönünden zengin, kaynak bakımından sıkıntılı avrupa ve tam tersi durumdaki afrika'yı ele alalım) durumunun şaşırılacak nesi vardır, yıllardır bunu anlayamamışımdır.
yani ortada aslen insanın primal iç güdülerine, huyuna, suyuna, kısacası o lanet olası doğasına aykırı bir şey yoktur. anlamadığım şey bu olguya neden sanki uzaylılar tarafından insanlara enjekte edilmiş bir huy gibiymişçesine şaşırıldığıdır.