Güvenliği bu devlete ve onun güvenlik güçlerine emanettir. Devlet kimseyi kendi ideolojik görüşüne uygun olup olmadığına bakarak değerlendirme lüksüne sahip değildir. Nasıl ki vatandaşlar ben bu hükümete oy vermedim vergi de vermem diyemiyorsa devlette bu vatandaş bana oy verecek bir ideolojiye mensup değilse kamu hizmeti vermem diyemez.
Devlet her dakika asayisi sağlamak zorundadır ama bunu her 5 metreye bir polis dikerek yapmaz yapamaz da. Suç ile mücadele etmek için gerekli olan cezaların caydırıcı olması kadar toplumsal olarak inandığımız değer yargılarımızın sağlam dayanakları olması ile de ilgilidir.
Kadını eşya gibi gören onu cinsel açıdan erkeği tatmin etmekten öte bir değere sahip değilmiş gibi gören zihniyeti toplumda yerleştiren ve yerleşmesi için imkan veren devlet de en az tecavüz eden cinayet işleyen kadar suçludur.
Eski karısını vurup öldüren kişiler bu olaydan önce defalarca şiddet nedeniyle polise şikayet edildiği halde kadını korumaya almayan göz göregöre olöldürülmesini izleyen devlet diğer kadınlara da göz dağı veriyor bakın dayak yiyorum kocam bana her gün tecavüz ediyor diye boşanmaya ya da ayrılmaya kalkarsanız esiniz sizi çocuklarınızın gözünün önünde kıtır kıtır keser biz de bunu izler cenazenize katılır kadın cinayetleri artık durmalı bu son olsun diye hamasi nutuklar atarız demektedir.
Uzun lafın kısası bu bir asayiş değil zihniyet meselesi.
