beşiktaşımızın yardımcı hakemin bayrağına yunus yıldırım'ın penaltıyı vermemesi üzerine 90+4'te birilerine kapak ettiği maçtır.
şimdi bal muhabbetine küçük bir paragrafla cevap vermek gerekirse, 2003-2004 sezonunda 8 puan geriden kimin geriden getirilip şampiyon yapıldığı, masada işi bitirip "balla" şampiyon olanların konuşmasının abes olduğu bir durumdur bugün. 2003-2004 sezonunda daum'un oynattığı futbol ile fenerbahçe şampiyonluğu hak etti mi? 5 kırmızı kartın 4'ünün arkasında olan bir beşiktaşlı olarak samsun maçı hikaye, bırakınız verilmeyen penaltıyı, kartı vs. beşiktaş'ın o sezon attığı nizami goller bile iptal edildi! ayrıca 2005-2006 sezonunda elle kolla atılan gollere rağmen şampiyon olamayanlar bu elle gol atılan maçlardan sonra "hakemler de insan, onlara sahip çıkmalıyız" gibisinden akıllarınca sağ duyu çağrısı yapmışlardır. ha bu sezonki, fenerbahçe maçında deivid'i atamayan ismet arzuman, faul olmayan pozisyonda faul yaratan ismet arzuman da fenerbahçeliler tarafından nedense hiç eleştirilmedi.
gelelim maça. ilk yarı tipik bir beşiktaş izledik. durgun, oyunu ileri taşıyamayan, oyunu domine edemeyen ve dan-dun top oynayan bir beşiktaş. tıpkı geçen haftaki galatasaray maçı gibiydi. ilk yarıda çok bir şey yok. baki'nin hareketi bana göre penaltı ancak aynı şekilde toraman'a atasporu güreş teknikleriyle sarılınan pozisyonda da penaltı var.
ikinci yarıda yine tipik beşiktaş izledik. ikinici yarı başlar başlamaz kademeli olarak vites yükselten ve 50. dakikadan itibaren saldıran bir beşiktaş. hatırlayın geçen hafta galatasaray maçında da aynı şey oldu. 53'te delgado'nun topunun direkten döndüğü pozisyon çok organize ve iyi bir ataktı, nobre'nin pası çok iyiydi, sonrasında sağlı sollu serbest atışlar ve toraman'ın attığı gol. sonrasında şuursuz bir gençlerbirliği atağında, tipik baki hatası ile yenilen bir gol. kendisi müthiş bir asist yapmıştır. be adam, profesyonel topçu kafasına gelen 10 topun 7'sini ancak ve ancak 3 metre mi uzaklaştırabilir? adamda ense namına bir şey yok, boynunu döndüremiyor. ilk yarıdaki promise'ye yaptığı penaltıyı hakem görmedi. her hareketi bodoslama. her hareket önce rakibe. bu gordon neden alındı? bu adam kadrodaysa oynat arkadaş. baki her maç aynı, geçen hafta hakan'a asist yaptı allah'tan rüştü erken çıktı aldı, bu hafta kerem affetmedi. beşiktaş'ın en büyük rakipleri baki ve ibrahim kaş, rakip için bazen gereğinden fazla çalışıyorlar. 87'de verilmeyen bir penaltı var. bobo'nun bileğine sert olmayan fakat dengesini bozan bir tekme var. yardımcı hakem çekti bayrağı ancak yunus yıldırım vermedi. sonrasında ise bildiğini "bal" denilen gol. tıpkı birkaç hafta önceki fb-ibb maçında 80'den sonra beraberliği sağlayan fenerbahçe gibi bal.
haftaya trabzonspor maçı var, ertuğrul hoca baki mercimek için özel önlem almalı. gökhan ekstra çalışmalı ve baki'ye de sıkı markaj uygulamalı.
özetle, maçı beşiktaş daha çok istedi, gençlerbirliği'nin 1, beşiktaş'ın 2 penaltısı verilmedi. beşiktaş'ın 1 topu direkten döndü. ilk yarı kör döğüşü, ikinci yarıda 30 dakika iyi oynayan bir beşiktaş vardı. beşiktaş her maçta ikinci yarının ilk 15 dakikasında çok müthiş bir baskı kuruyor -kayserispor maçı hariç- ve baskısının sonucunda golü de buluyor. bu baskı 15 dakika değil de maç boyunca 40-50 dakika civarında olsa takım maç boyu genel olarak iyi oynar ve rahat rahat maç izleyebiliriz.