neler yapmadık bu vatan için

entry156 galeri
    146.
  1. Tangır tungur yokuş aşağı inen frensiz bir kamyonun, şatafatlı görünmek için arkasındaki üstü açık kasaya atlamış, yahut yerleşmiş olanlar; varsınlar birbiriyle sövüşe, bazen de dövüşe dursunlar.
    En az 20-25 yıl boyunca ne kamyonu durdurmaya, ne arkasındakileri aklın ve şeffaflığın tutarlılığı içinde buluşturmaya olanak var.
    * * *
    Hızla çalkantılı bir döneme kayılmasının nedenlerinden biri de; bir türlü gelişmişliğe ulaşılamamışlığın nedenlerini, belgesel tülbentlerden süze süze aramak yerine; süper bir güç pozörlüğünün hamasetçiliğiyle, kitleleri avutmaya çalışmak ve olduğundan fazla görünme epidemisiyle, kuşakları psikopatolojik bir açmazın içine savurtmak.
    * * *
    Gündeme hiç gelmemiş konuları kurcalamak da; merak radarlarından yoksun bırakılmış ve beyinleri hamasi sloganlarla buzlandırılmış insancıkları yadırgatıyor.
    * * *
    Oysa ne kadar insan hayatı, kıyma makinelerinden çekilmişçesine ziyan olup gidiyor. Böylesi bir otofaji-kendi kendini yiyip bitirmenin gizli tümörleri ise, gündeme hiç gelmeyen konularda.
    Örneğin son 80 yılda bütçe yasalarının nasıl yapıldığında ve nasıl kullanıldığında.
    * * *
    Şu sırada istanbul’da bir anket yapılsa ve sorulsa:
    - istanbul için en önde gelen tehlike susuzluk mu, deprem mi, diye.
    Alınacak yanıtlar acaba ne olurdu?
    * * *
    Yanıtlar ne olursa olsun; istanbul'da susuzluk da yaşanacak, er geç deprem de...
    Ve o cendereleri türbanlılar da yaşayacak, türbansızlar da...
    * * *
    Bir kadın kuaförü dost telefon etti:
    - istanbul'da ilk kadın berberi, Lenin ihtilali ile 1917'de Rusya'dan istanbul'a kaçan Beyaz Ruslardan, 2 kız kardeş tarafından Beyoğlu'nda açılmış, dedi.
    * * *
    Türkiye'de nerelerde kaç kadın berberi bulunduğunun ve hangi yıllarda açılmış olduğunun bir haritası çıkarılsaydı...
    Ola ki türban sorununun kılcal damarlarına da, çok daha değişik bir açıdan inilmiş olurdu.
    * * *
    Çuval konusu da öyle...
    Son 100 yılda, anasını babasını sırtında çuval taşırken görmüş çocukların sayısı kaç milyon acaba?
    Türkçeye bir çuval inciri bok etmek deyimi boşuna yerleşmedi.
    * * *
    Bir de Osmanlıcada, sonradan görmelerle, ne oldum delisi olanlara karşı kullanılan iğneli bir deyim vardır:
    - Ben onun cemazi-ül evvelini bilirim derler.
    * * *
    Bir zamanlar arşiv deposu olarak bodrum katları kullanılır ve resmi evrak oralarda, üstünde hangi aylara ait olduğu yazılı çuvallara konurmuş.
    * * *
    Arşiv deposunda el-ayak işleri gören bir çulsuz da, üstünde Arabi aylardan 5'incisinin adı olan Cemazi-ül evvel yazılı çuvaldan kendisine bir don yapmış.
    Çuvalın üstündeki yazı, donun da üstünde kalmış.
    * * *
    Eski arşiv deposundaki çulsuz, bir gün palazlanmış ve ne oldum delisi olmuş.
    Çulsuzun aşırı havalanmasına tutulanlar da, şöyle demeye başlamışlar:
    - Ben onun cemazi-ül evvelini bilirim.
    * * *
    Köylü ağırlıklı bir mahalle topluluğu olmaktan, bir kent toplumu olmaya geçememiş bir diyarda; takke de, başörtüsü de, çuval da, orak da, birer simgesi gibidir hayatın.
    Ayrıca oralarda ne kadın berberi vardır, ne lokanta.
    Tepelerden verilen emirlerle de, kolay kolay değişmez bunlar.
    * * *
    Çuvallama deyimine gelince...
    Bir işin üstesinden gelememe; işin içinden çıkamama anlamında kullanılır.
    Mevsimlik gezginci köylülerin, ürünleri toplayıp çuvallamalarından sonra, el elde, baş başta kalmalarından mı kökenlenmektedir; yoksa, ayağın boş bir çuvala takılıp, yere düşülmesinden mi; bendeniz bilmiyorum.
    * * *
    Ya mızrak çuvala sığmaz deyimi?
    Politikayı da, mızrağı çuvala sığdırma uğraşı diye tanımlayabilirsiniz.
    Ama en sonunda, mızrak yine sığmaz çuvala...
    Nutuklar, babalanmalar, kodum mu oturturumlar ve bir türlü gelişmişliğe terfi edemeyişle; ekmeğin artmakta olan fiyatı...
    * * *
    Yokuş aşağı frensiz inen bir kamyonun arkasında birbirine girenler; ne kadın berberlerinin tarihçesiyle ilgilidirler, ne sofralardaki çatal-bıçakın tarihçesiyle, ne çuval üstüne üretilmiş deyimlerle, ne de 80 yıllık bütçe yasalarının çizdiği oligarşik profille...
    * * *
    Enseyi karartmayın.
    Bir çuval inciri bok etmeyenler de, çuvallamayanlar da, mızrağı çuvala sığdırmaya kalkmayanlar da, az değildir dünyamızda.
    * * *
    Örnek mi istiyorsunuz; Muhsin Ertuğrul'un, ilhan Koman'ın, Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in, Vehbi Koç'un, Prof. Dr. Cahit Arf'ın ve dünya dillerine çevrilmiş Türk yazarlarının hayatlarına bakınız...
    * * *
    Fenerbahçe'nin galibiyeti ölçüsünde coşku ve şenlik yaratacak ışıklı bahçeler çıkacaktır karşımıza.
    Ne var ki onlar, ancak merak radarları çalışanlara görünür.

    çetin altan
    0 ...