pamuk prensesin prens tarafından öpülerek kurtulduğu yalanının ardındaki gerçek..
elmayı yiyen pamuk prensesin tıkanıp kalması ve prensimizin de suni teneffüs yapmasıdır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/951078/+
hadi çocukken yedik bu saçmalığı ama aklımız başımıza ikametlenince niye masal dedik geçtiysek artık. tamam hikayenin tek olağanüstü sahnesi bu değil. mesele aynanın konuşmasıyla başlıyor zaten:
ona da "iphone'daki siri'yi yüklemişler" diye bahane bulamayız tabi. gerçi az evvelki karikatüre bakınca insanın aklına "o zamanın siri'si de git kıdırmış demek ki o yüzden öyle konuşuyor" düşüncesi gelmiyor değil.
herneyse masalı olağana uydurmaya gerek yok da bari "prens öptü de prenses iyileşti" yalanıyla kız çocuklarını daha o yaşta umutlandırmaya başlamasaydınız iyiydi. çünkü çoğu, masaldaki kötü kalpli cadı gibi şüphelenip "dur ya en azından şu aynaya bir sorayım ben güzel miyim?" demiyor. hepsi doğuştan prenses, doğuştan ideal kadın olduğundan tabii haklı olarak prens (şimdiki zamana uyarlanmışı: zengin, kaslı, yakışıklı) bekliyor.
"zaten ne yazsam ne çizsem bu dümbükler saksıdaki bitki gibi emeceğinden, neler dölleyip doğuracağı çok da problemim değil" diyen bu işlerin yapımcılarını geç de olsa biraz sorgulamak lazım değil mi? suda bayırda, caillou'nun kel kafasında, şeker kamışında illuminati sembolu arayacağımıza verdiği mesaja baksak daha gerçekçi insanlar olabilir miydik? diye düşünebiliyor insan.
gerçi hiç çizgifilm izlememiş bir insan tanıyorum 2 aydır.. film izlemeyi de sevmiyor, mesela karayip korsanları'nın, yüzüklerin efendisi'nin daha adını duymamış (nasıl başarmış nerede saklanmış tartışılır), ne bir yapımcı bilir ne oyuncu ama televizyoncu olmak istediğini dile getiriyor sürekli ve bu kişi radyo televizyon okuyor henüz 1. sınıf. neyse bu konu ayrı tabii ama şaşkınlığımı daha fazla içimde tutamadım biraz gıybet kırıntıladım şuracıkta.
yine konuyu saptırmayı da başardık. neyse daha da kurcuklamayayım bari şu bana ayrılmış boş sayfayı.