Richard Yates'in 1961 tarihli aynı adlı romanından Justin Haythe tarafından sinemaya uyarlanan 2008 yapımı sam mendes filmi. Kendini gerçekleştirmeyi bir başkasının "potansiyel varlığına" bağlayan insanın yıllar sonra kendiyle hesaplaşması. Çokkk sert April ...
" To pull all your hopes in a promise that was never made."
"Tüm umutlarının gerçekleşmesi için verilmemiş bir söze bel bağlamak."
Babası gibi, sevmediği bir makinanın önemsiz bir dişlisi olarak yaşayan ölü olmamayı daha çocukken aklına koymuş, hayalleri olan, gerçekten yaşamak isteyen Frank'in ; bu farklılığına tutulan, hayalleri olan ve gerçekten yaşamak isteyen April'a aşık olup; ikisinin de birbirleriyle değil sahte Amerikan Rüyası ile evlenmesi sonucu birinin madden diğerinin manen ağır kan kaybından ölüşü. Malesef çabaladığını zanneden April da en az Frank kadar sefil. En harika karakter; elektro şok tedavileri ile sahte insancıkların yalan hayatına uyum sağlaması istenen; çok ülke gezmiş, matematikçi deli dahi John...
Son pişmanlık ancak ve ancak kimseyi suçlamadan tüm sorumluluğu üstüne alıp, kendi yolunu çizme cesaretini gösterenlerde işe yarar; yoksa sonun April ve Frank gibi arabesk olur diyor richard yates ve sam mendes ... ve tabii ki amerikan rüyasına sağlı sollu sert kroşeler atıyorlar...
"April Wheeler: If being crazy means living life as if it matters, then I don't mind being completely insane."
"John Givings: Hopeless emptiness. Now you've said it. Plenty of people are onto the emptiness, but it takes real guts to see the hopelessness."
"John Givings: You want to play house you got to have a job. You want to play nice house, very sweet house, you got to have a job you don't like."
"April Wheeler: Tell me the truth, Frank, remember that? We used to live by it. And you know what's so good about the truth? Everyone knows what it is however long they've lived without it. No one forgets the truth, Frank, they just get better at lying."