hastalanıp evde yattığım bir haftada delicesine sardırdığım evlilik programı. astımlı olmak, kapıyı çarpınca oluşan rüzgardan bile üşüyüp ciğerlerin dolabilmesi böyle bişey işte.
öncelikle, melis'ten günlük hayatta tanıdığım biriymişçesine şiddetle nefret ediyorum. elimde değil. o eve deccal olarak gelmiş kız. ne zaman birisi mutlu olacak olsa bi hareketler, bi şeytanlıklar, sürekli sön kömsön diye böğürmeler. ay evlerden ırak. daha fazla konuşmak istemiyorum yarın öbür gün oğlum falan olur da melis gibi bi kızı gelin diye getirir diye. aman yarabbi.
bi de bu melis'in yavuklusu var erdem. eski yavuklusuymuş daha doğrusu. allahım. bundan da neredeyse melis kadar nefret ediyorum. bana gelseler deseler "ömrün boyunca karşılaşmak istemeyeceğin erkek tipi nasıl bişey?" diye, "kısmetse olur erdem" derim. çok afedersiniz tam bir yavşak. lisede her sınıfta olan, kızlara kanka ayağı yaklaşıp sonra göt ayağı çeken mıymıntı tiplerden. ay.
dani hakkında konuşmuyorum, kendisini mutfaktaki sarı bez olarak görüyorum sadece.