Üstüne kırmızı pike atılmış bir koltuk, o koltukta saçlarını okşayışlarım, o koltukta gözlerinden, ellerinden öpüşlerim. Ve aynı koltukta umarsızca yaptığı ayrılık konuşması. Bir de Fuat Saka. Ben bunları yazıyorum ya şimdi, sen bir gün şuraya girip baksan da anlamayacaksın bahsettiğimin biz olduğunu. Çoktan unutmuş olacaksın çünkü.