yalan söylemekte ısrar edenlerin, kendi yalanları yetişmeyince, copy-paste yalanlar manzumesi düzerek inkar etmeye çalıştıkları gerçektir. ben onlar gibi olmadığım için neyin ne olduğunu ve copy-paste metinlerinin hangi yalanlarla dolu olduğunu,lafı karıştırmadan madde madde ifade edeceğim:
1- öncelikle, "cariye ve efendisi arasında bir cinsi münasebet olması için evlilik şartlarından da daha ağır (!) bir akit imzalanması" gerektiğini ileri sürenlerin, böyle bir şart olmadığını, yalanlarında ısrar ediyorlarsa kanıt göstermelerini istememiz üzerine lafı değiştirip, soruyla alakası olmayan bir metin sunduklarını görüyoruz.
bunların yalancı ve/veya cahil olduklarını hep söylemiyor muyum?
2- sundukları metinde deniyor ki "köle olan kadınlar yani cariyelerin iki ayrı statüsü vardır: birincisi; "hizmetçi" statüsündeki cariyeler. ikincisi; bazı farkları ile birlikte "istifrâş hakkı" (cinsi münasebet hakkı) bulunan eş statüsündeki cariyeler."
tabi götlerinden uydurdukları bu ayrımın neye göre ve kim tarafından yapıldığını izah etmeye yanaşmıyorlar!.. gerçek şudur: islam'a göre, efendinin hizmetinde bulunan tüm köle kadınlarla, o kadınlar evli değilseler, cinsi münasebette bulunma hakkı (kadın gönüllü değilse, tecavüz hakkı) vardır. bu haktan yararlanmak isteyip, istemeyeceği efendinin bileceği iştir. evli olmayan kadın kölenin bu konuda söz hakkı yoktur.
"evlilik" kısıtlaması ise kadının köle olmadan önceki evliliğini kapsamaz. yani kadın köle yapılmadan önce evli olsa ve kocası hayatta olsa bile, esir alındığında kocasıyla nikahının düştüğü kabul edilir. efendinin köle kadınla cinsi münasebetine konulan "evlilik" kısıtlaması sadece kadın köle yapıldıktan sonra efendisinin rızasıyla ve onun uygun bulduğu bir kişiyle evlendirilmesi durumunda geçerlidir. bu durumda efendinin köle kadınla cinsel ilişki hakkı olmaz.
3- sundukları boktan metinde, sırf algı saptırması yapmak için, günümüzde hizmetçi kadınların işverenleriyle ilişkisini (iş ilişkisi), metreslerin sevgilileriyle ilişkisini (seks ilişkisi), kendi çağ dışı hukuklarındaki efendi - kadın köle ilişkisiyle birmiş gibi göstermeye kalkmışlar. oysa aradaki büyük farkı aklını kullanmaya zahmet eden herkes kolayca anlayabilir: mevzu ister hizmetçilerin işverenleriyle iş ilişkisi olsun, ister metreslerin sevgilileriyle seks ilişkisi olsun, bu iiişkiler gönüllü ilişkilerdir. hizmetçi veya metres olan kadın istediği anda işvereniyle ilişkisini (iş veya seks) kesebilir. oysa köle kadının böyle bir hakkı yoktur. keza hizmetçi veya metres kimseye satılamaz.
4- metnin kalanı konuyla hiç alakası olmayan köle-köle evlilikleriyle ilgili bir araba laf salatasından ibaret.
5- günümüzün değerlerine göre bir kadınla isteği hilafına cinsel ilişkide bulunmaya "tecavüz" denir.
6- islam efendiye kölesi olan kadınlarla, eğer o kadınları evlendirmemişse, rızaları olmasa da cinsel ilişkiye girme hakkı tanıdığına göre, köle sahibi erkeklere kadın kölelerine tecavüz etme hakkı tanımış olur.
7- efendinin kölesi olan kadınla cinsel ilişkiye girmek için nikah kıyma zorunluluğu yoktur.
yobazlar, ne olur iki dakika delikanlı olsanız da saptırma ve de laf salatası yapmadan, mevzu neyse o konuda doğrudan cevap verseniz? dininizden mi utanıyorsunuz da hükmü neyse doğrudan yazmaktan çekinip, böyle laf oyunlarına tenezzül ediyorsunuz?
not: islam tarihi boyunca, sahabiler dönemi de dahil, sürüp giden uygulamaları yok sayan modernist müslümanlar da görüşlerini belirtebilirler elbette. fakat benim derdim asıl "ehl'i sünnet ve'l cemaat" akidesi yolunda olanlarla...