çarpıtılmış ve güvenilir olmayan bir deneyin sonucunda ortaya çıkmış iddiadır.
" 11 Mart 1907 tarihinde New York Times Gazetesi'nde (sayfa 5) ve Nisan 1907 tarihinde American Medicine dergisinde çıkan bir makalesine göre Massachusetts'teki bir hastanede görev alan Dr. Duncan MacDougail, ruhun varlığını ispatlamak ve ağırlığını ölçmek için vakumlu olmayan bir ortamda, kütle kaybının olabileceği bir şekilde, bir deney hazırlamıştır ve ölmekte olan 6 hastasının ölüm anını takip etmiştir. Bu hastalardan sadece 1 tanesi 3/4 ons (yaklaşık 21 gram) kütle kaybetmiştir. Kalan 5 tanesinde hiçbir kütle değişimi olmamıştır (veya deney güvenilir ortamlarda yapılamadığı için denek verileri reddedilmiştir). Doktor, 15 köpekle deneyi tekrar etmiş ve hiçbirinde kütle değişimine rastlamayarak "insanların ruhu vardır; ancak köpeklerin yoktur." şeklinde anlamsız bir sonuca ulaşmıştır. Tartışmaya bile gerek yok ama deney zaten baştan başarısız olmuştur (kontrollü olmadığı için); tek bir örneğin kütle kaybının hiçbir anlamı yoktur (istatistikte, böylesine hassas bir deney için yüzlerce örnek gerekir, tek bir kişinin verisi anlam ifade etmez); yazar kalan 5 örnekteki kütle kaynı olmayışını "teknik aksaklık" olarak tanımlamıştır (tabii ki!); ölüm anı günümüz modern teknikleriyle bile tam olarak belirlenemez (doktor, makalesinde 40 dakikalık bir zaman dilimindeki değişimleri not almıştır) ve son olarak zaten insanların neden "ruh" diye bir kavramı var ettikleri psikoloji sayesinde günümüzde bilinmektedir . Kısaca, yapılan deney popüler kültürde bir mit olmayı başarmış; ancak bilimsel tek bir değeri bile olmayan, vasat altı bir denemedir. Gerçek bir bilim insanının, 6 insan ve 15 köpek üzerinde yapılan bir deneyde, 5 insanda ve 15 köpeğin tamamında herhangi bir kütle değişimi olmuyorsa, sadece 1 değişime bakarak insanların "ruh"u olduğunu çıkarmak yerine, 5 insan ve 15 köpeğe bakarak hayvanların bedenüstü herhangi bir özelliğe sahip olmadıklarını veya en azından ölüm sırasındaki kütle kaybının önemsenmeyecek miktarda olduğunu ve çevresel/fiziksel unsurlara bağlı olduğunu çıkarması gerekirdi."
" insan vücudu, öldükten sonra hafifleşir; ancak bu 21 gram olarak hiçbir bilimsel deneyde ölçülmemiştir ve asla sabit bir değer değildir. Öldüğümüzde idrar torbası gevşeyerek içeride bulunan idrar dışarıya çıkar; rektum gevşeyerek bağırsaklarımızdaki dışkı dışarı çıkar; akciğerlerimiz gevşeyerek barındırdıkları havayı dışarı bırakırlar ve hatta derimizden kimi zaman vücut sıvıları dışarı akabilir (örneğin ağzımızdan tükürük akar). "