otellerde yasamak

entry15 galeri
    6.
  1. Önce yitik bir aşkı yeniden bulmaktı amaç, hayat. Bunun peşine takılmış kalp kırıktı. Bir cinselliğin peşine düşmekten çok, bir erkeğin/kadının kalbini kazanmak ve yaşamaktı isteği, canhıraş üzgünlüğünde ve sade çaresizliğinde. Üstelik bunu yaparken de aldatması cabasıydı; hem de ilk önce kendisini, sonra hemcinsini, karşı cinsle... Pişmanlıklar ayyuka çıkmış ancak aşk ağır basmıştı.

    Hani sıkışmışlık denir ya, bir şeyi tercih ederken diğer şeyi kaybetmek namıma; işte bu da öyle bir şeydi, yaşamayı deneyimlemek tadında. Ya otellerde yaşamak ve aşkı aramak ya da yalnız kalmak ve en önemlisi onu kaybetmek vardı karar zulasında! Tercihlerden biri kendisini kaybettirecek aşkı kazandıracaktı, öteki de aşkı kaybettirecek, kendisini kazandıracaktı insanlık ve onur namına. illa aynı anda iki şeyi kazanmak yoktu hayatta!..

    - Bazen hayatta onurunuzdan ve kendinizden daha mühim tuttuğunuz şeyler olur, hiç yalan söylemeyin ruhunuza. Haa beni kandırabilirsiniz, bakın ona eyvallah!.. -

    Kaybettiği aşkı olmuş ama aynı zamanda da onuru olmuş. Günübirlik yaşam içinde mutlu olamamış, huzuru özlemiş. Otel odalarının misafirlik kokan rutubeti her daim iliklerine kadar işlemiş acımasızca. Kök salmış hayatta, cennetin tuba ağacı olmak, kökleri havada, tepesi toprakta olmuyor her göçebe ruh için, aşkı arayan mazlum ve meczup için... Romatizmal hastalıklarla çaresiz dönmüş evine ve tövbe etmiş otel hayatlarına! Otellerde yaşanacak aşka...

    ***
    2 ...