hadi müslümanlar bunu da açıklayın

entry70 galeri
    44.
  1. Yaşadığımız yerküre kâinata nispeten neden çok küçüktür? Bu kadar büyük bir kâinata ne gerek vardı? Bu ve buna benzer sorular insanların zihinlerini hep meşgul etmiştir. Günümüzde de hala bu sorular sorulmakta ve kimi zaman içinden çıkılamayacak bir hal almıştır. Milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki gezegenler ve galaksiler neden var?

    Evet, bir sanatkârın eserleriyle kendisini tanıttırmak istemesi gibi, Sonsuz Kudret Sahibi Allah (c.c) zatının tanınmasını ve bilinmesini istedi. isim ve sıfatlarının tecellisi olarak şu kâinatı yarattı. Hadis-i kutside yüce Allah: “Ben gizli bir hazine idim, bilinmek ve tanınmak istedim mahlûkatı yarattım.” (1) buyurmuşlardır. Öncelikle bu soruları bir temsil ile açıklayalım şöyle ki:

    Bir sanatkâr yaptığı bir eserini, her şeyden önce kendisi defalarca seyreder. Sanatının güzelliğiyle iftihar duyar ve yaptığı bu eserini, sanattan anlayanlara da göstererek, onların hayret ve takdirlerini toplamak, kendisini onlara beğendirmek ve sevdirmek ister. Hatta bu istek ve arzusunu gidermek için bazen bir sergi açar, eserlerini sergiler, bakanların kendisine teşekkür etmesini ve onu övmelerini ister. Bu, her sanatkârda olan bir özelliktir.

    Bu kâinata ve içinde bulunan tüm mevcudata, sanatkârın sanatını göstermek istemesi sırrı ile bakmamız gerekir. Sonsuz Kudret Sahibi Allah (c.c) kendisinde bulunan güzel sıfatlarını ve bu sıfatların yansımalarını yani; esmâ-i hüsna, güzel isimlerinin cilvelerini, gizli ve sonsuz rahmet hazinelerini, yarattığı eserlerinde hem bizzat kendisi görmek ve seyretmek, hem de başkalarına göstermek ve tanıttırmak istemiştir. Bu sebeple de bu ihtişamlı kâinat sarayını, bu geniş âlemi içindeki seyirci mahlûkatla birlikte sonsuz kudret ve hikmetiyle yaratmıştır.

    Kâinat yaratılmasaydı Allah’ın sıfatlarının ve isimlerin o sonsuz kemali ve güzelliği bilinmeyecekti. Bu bilgi sadece Allaha mahsus kalacaktı. Bediüzzaman Hazretleri ifade eder ki; “Her cemal ve kemal sahibi kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek ister.” Cenab-ı Hak isim ve sıfatlarının manevi güzelliklerini tecelli ettirmekle, kendi cemal ve kemalini yarattığı eserlerinde kendisi bizzat müşahede ettiği gibi, melekleri, insanları ve cinleri de bu şereften, bu lütuftan hissedar etmek istedi. Allah’ın bu âlemi yaratması haşa! bir ihtiyaçtan geldiği düşünülemez. Unutmamak gerekir ki; Bu muazzam büyüklükteki kâinat, Allah’ın arşının yanında çok küçük kalır. Her şey O’na muhtaç, O ise hiçbir şeye muhtaç değildir.
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük