insan çabaladıkça uyuşur, çabaladıkça iş kotarır, insan çabaladıkça hep bir şeylerin parçası olur ama ya dururken? amaçsızken? bir mekaniğin çarklı dişlisi değilken durum çok farklıdır.
insan içgüdüsel bir hayvan ve doğada hiçbir örneği olmayan adalet gibi normatifleri ideal haline getirebilecek kadar varolduğu her yere aykırı bir direnişçidir.
böylesine tutarsız böylesine marjinal bir varlığı herhangi bir işle meşgul etmeyip durdurabilirseniz eğer; (bkz: ben) (ki oldukça kırmanız gerekir ben de çok kırıldım) insanın ne hayvansı canliği ne de idealist süper egosu kalır.
yoldaki taşa döner. sadece birisi tekme atar yada ilginç bulup cebine atarsa hareket edebilir.
böyle bir cansız elde edersiniz. gerçi kurufasulye misali, uğraşılırsa da yeşerir efendim ne de olsa varlığı yaşamak üzerinedir.