bazı akp karşıtı siyasilerin (halktan) bu gün sığındığı klasik abd den icazet alma senaryosu vardır malum herkes bilir. halbuki abd güdümlü siyaseti izlemediği için o tarihte başbaban ve şu an sayın cumhurbaşkanımız erdoğanın ve etrafında şekillenen siyasi iradenin defaatle önünün kesilmeye çalışıldığı bir gerçektir. (17-25 aralık operasyonları, gezi olayları v.s.)
hal böyle iken, amerikan siyasetini tutmak çok matah bir senaryo olmasa gerektir. zira türkiye cumhuriyeti devletini siyasi olarak yöneten irade (burada akp) çok farklı bir siyasi kulvardadır. öteden beri süregelen klasik siyasetin dışında, çok yönlü, ivmeli, manevra kabiliyeti yüksek, içerikli, kendi tarzına uygun kendi milli menfaatlerini koruyup kollayıcı ve gözetici siyasi oluşum içindedir.
zaten aklı başında seçmenin akp tercihi bundan kaynaklanmaktadır. bu noktada halkın elit ve aydın kesiminin desteği de bundan dolayıdır. şahsiyetli bir siyaset ancak, güçlü bir halk desteği, güçlü bir ekonomi, medya, v.s. ve herşeyden önemlisi o siyasi oluşumun yerleştiği fikri bir tabana ihtiyaç duyar. şu an bunların ve daha fazlasının hepsi mevcut.
jeopolitik konumu sebebiyle her dönemde ve özellikle de son çeyrek yüzyılda, (özelliklede son 5 yılda) türkiyenin önünü kesmek isteyen farklı odaklar içerden ve dışardan faaliyetlerine aralıksız devam etmekteler. gelişen olaylardan, mevcut gündemden bu çıkarımları rahatlıkla yapabilirsiniz. hiç bir düşmanımız asla güçlü bir türkiye istememektedir. fakat unuttukları ve hesaba katmadıkları bir şey var. allahın (c.c.) inayeti ve yardımı milletimizin ve devletimizin hep yanında olmuştur.
bu nedenle abd güdümlü siyasete katıldığımı söyleyebilmem mümkün değildir. biz kendi siyasetimizi kendimiz pekala üretip kullanırız. kullanmaktayız da zaten basa basa hemde.