serdar tuncer

entry102 galeri video4
    87.
  1. Artık hepimiz canlı bombayız.
    Canlı bombasıyız kendimizin hepimiz. Kalbimizden başlayarak, bizi insan kılan her neyimiz varsa işte onları ve nihayet ömrümüzü patlatmakla geçiyor ömrümüz.
    Mütemâdiyen patlatıyoruz kendimizi. Çektiğimiz pimlerin, bomba yapımında kullandığımız malzemelerin adı değişiyor sadece: Nefsimiz, hevâ ve hevesimiz, dünya sevgimiz, ölüm korkumuz, gelenekten kopuşumuz, gelecek algımız, savrukluğumuz, dengesizliğimiz, şuursuzluğumuz, ilimsizliğimiz, amelsizliğimiz, ihlâssızlığımız…
    içimizde patlayan her bombayla beraber, irfânımız, izânımız, insâfımız yaralanıyor, iyiliğimiz, güzelliğimiz, kardeşliğimiz can çekişiyor, adâletimiz, insanlığımız, iddiamız ölüyor, görmüyoruz.
    Kendimizi değil sadece, mâzimizi, istikbâlimizi, son bir umutla bize dikilen mazlum gözleri, bizim kim olduğumuzu hatırlamamız niyâzı ile göğe açılan elleri, hâlinden muzdarip, olması gerekenden habersiz ruhları patlatıyoruz, farkında değiliz.
    içimizde patlayan her bir bombayla beraber Sultanahmet'in minarelerinden süzülen bin mânâ ölüyor, istanbul'un asırlarca kendisine vird ettiği ulvî hakikatin tesbihi bir yerinden daha parçalanıyor, anlamıyoruz.
    Kendisini bile görmekten aciz gözlerimizi öylesine dışa çevirmiş, öyle itimad etmişiz ki onların var zannettirdiklerine, yokluğu hâlinde varlığın ve varlığımızın hiç bir anlamı kalmayacağı içimize yok muamelesi yapıyoruz.
    Hâlbuki dönüp bir baksak;
    içimizde letâiflerden örülü bir islâm coğrafyası var. istanbul'u kalp olan ve sözüm ona baharı, gâfil alınan her nefesle kulluk kulluk yaprak döken bir sonbahara dönüşen.
    içimizde ahlâksız bir medya var. işine gelen zehiri allayıp pullayıp bal diye, işine gelmeyen şerbeti döküp saçıp zehir diye sunmaktan utanmayan.
    içimizde bir muhalefet var. Allah'ın emrettiği her doğruya yanlış diye haykıran.
    içimizde en az 1100 namussuz ahlâk-ı zemime var. iyi insan olmayalım diye her fırsatta nefsimize arka çıkan.
    içimizde hendekler var. Kendimize varmayalım diye kendimizce kazılan.
    Bu iman mülkünü, sahibine hakiki bir baharla teslim edip, bu medyayı ‘Allah ne der’ ölçüsüne mıhlayıp, bu muhalefeti ruh iktidarının potasında eritip, bu namussuzları, sahte aydın apoletlerini sökerek, nurlu ahlâk-ı hamideye tebdil edip, bu hendekleri de aşkla kapatabildiğimiz gün, dışımızda halledemeyeceğimiz hiç bir mesele kalmayacak.
    Dışarıdaki dünyaya diriltici bir hayat sunmak istiyorsak, kendi içimizdeki canlı bombadan kurtulmaya mecburuz.
    Unutmayalım ki
    Başkasına salah götürmek, ancak nefsini ıslah edebilenlerin harcı ve hakkıdır.
    0 ...