derinlik

entry8 galeri
    7.
  1. derinlik aradı. kimi zaman karanlık gecede gökyüzünde, yıldızlarda, ayda. kimi zaman denizin gök ile birleştiği sonsuz ufukta, kimi zaman bulutların dağlar ile kavuştuğu zirvelerde. göklerden gelen bir derinlik aradı.

    göklerden avluda oynayan çocuğa kaydı gözleri.
    bak şu güzel çocuğa. dünya derdinden habersiz oynuyor. büyüyecek daha, birçok yol yürüyecek. omuzlarına kesif bir yalnızlık çöktüğü de olacak. birçok mutsuz olduğu zamanlar olacak, kaçışı yok bundan. sevinçli hallerinde insan hep sevinçli kalacakmış gibi hissediyor, sanki bilmiyor o sevinç geçici. biliyor ve bilerek unutuyor. üzüldüğünde karamsarlığı da ekliyor aynı insan, sanki hep aynı kalacak. bak şu güzel çocuğa nasıl da gelecekten habersiz ağacın, bulutun, kırların, oyuncakların tadını çıkarıyor.

    avluda oynayan çocuktan kuyuya kaydı gözleri. kuyudan aşağı baktığında sakin bir su gördü dipte.
    ama bu sudan ötede bir şeye aktı içi. derinliği daha önce kuyuda aramamasına şaşırdı.
    suya akseden kendi görüntüsüne derinlik yükledi. derinlerdeki ben diyerek hayal etti sudaki aksini.
    sanki kuyuda bir ''ben'' var da kuyuya çağırıyor.
    insanın kendisiyle böylece uğraşması ne güzel. ne güzel korkmadan kendi üstüne gitmek. arzularının, hırslarının ötesinde ''ben'' diye hissettiğini araması. ''ben''i bilmeyen, hissetmeyen ''ben''den ötesini ne bilsin?
    su ışıkla bir oldu, hapsetti kendisini karanlık kuyunun dibine. suda dalgalanan kendi silüetine daldı. gözlerini suya verdi. su gözlerine doldu. adeta kuyu ''ben'' dediği oldu. bir büyücü suya okumuş da su, kendisine bakandan kendisini alıyor hapsediyor gibi. masal ile gerçek arasında bir an. an işte. öyle ki içinde duyduğu ürpertiyle sudaki aksine kelimelerden öte sordu; kimsin sen?
    kuyudan ses gelmedi.

    -birader son durak!
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük