zira bu ünvanı taşıyan suudi kralı'nın "haremeyn"e zerre saygısı yoktur. bir ticari meta olarak kullanır, tepesine gökdelenler dikip, paralı "müminlere" (!) "kabe ayaklarımın altında manzarası" hizmeti sunar, ailesine mensup kodamanlara yol açmak için hacıları itip kakarak izdiham ve katliam yaşanmasına yol açar.
osmanlı sultanları ise bu ünvanın hakkını en iyi veren hizmetkarlar olmuştur. evliya çelebi, hac yollarını açık tutmak için, hacılara zarar gelmemesi için ve haremeyn halkının rahat etmesi için ne kadar çaba sarf ettiklerini, yeri geldiğinde eleştirel olmaktan çekinmeyen bir tanık olarak hakkını vererek anlatır.
osmanlı sultanları böyle uğraşırken, günümüzün suudilerinin ataları olan çıfıtlar, hacılara yapmadıklarını bırakmıyorlardı o devirlerde de..