kaç kere aynı şeyi yaşarsın saatler saatleri kovlar her yasayısında sinirden öfkeden neye döndüğünü bilmeden zamanın akışını farkedemezsin bile. defalarca aynı hatayı kabullenirsin, susarsın hep. susturur senin onlara olan sevgin, kızgınlığını ama kendime hakim olacağım nasılsa diyerek bir yola daha girersin, yine anlaşılmaz karamsarlıklar seni oyalar.. susamazsın bu sefer bağırır çağırır, ani çıkışlarla her seferinde ne kadar canının yandığını anlatmaya çalışırsın sonra susarsın. bir an karşınadakinin seni anlamadığı üzerine üstelik seni kırmaya devam ettiğini sinir perdeni araladıkça farkedersin.. susmak hiç bir şeyi değiştirmez günlerce belki haftalarca ona susarsın o anlamaz.. işte kendini anlatamazsın! en çok anlatmak istediğin dilinin ucundan kelimelere dönüşse bile hala karşındaki aynı yerdedir.. sesizliğe yine özlem duyarsın ama "benim canım o." dediğin insanın her kelimesi bir el gibi sarılır boğazına her cümlesi nefessizliğin verdiği acı gibi git gide içindeki yaşamı alıp götürmesine benzer hızla mutluluğa dair de bir şey bırakmaz.. ellerinden sonra tüm vücudun üşümeye başlar her şey uzaklaşır biraz. iyice yüzeysel olduğunu hissetirir sana bu konuşma.
tanım: kendini ifade edememek su yutup da dibe batmaktan farksızdır. anlaşılamamak boğulmaktır.