karakola yapılan saldırıdan beri gözlerim dolu geziyorum ortalıkta. bu yazının da o artık küfürle bile tarif etmek istemediğim yaratıklarca okunmasını istemediğim için buraya yazmak istemezdim ama, çevremdeki hemen hemen herkes hiçbir şeyi umursamadığı için, normal hayatına devam edip şehide allah rahmet eylesin deyip geçtiği için birilerine bir şeyler söylemem gerekiyor.
ben ak parti yüzünden allah'a inanmayı bıraktım. ailem dindar bir müslümandır. her yıl kurban keserler, oruç tutarlar, babam namaz kılar, annem aklına gelince namaza başlar, unutunca bitirir. ailemin siyasetle hemen hemen alakası yok. sadece kimsenin ölmemesini istiyorlar. ekmeğini yiyebilip sevdikleriyle birlikte yaşamaya devam etsinler yeter. babam zeki adam. tamamen apolitik olmasa da ne hükümetin yanında durmuştur, ne de koyu bir türk ırkçısı olmuştur. aklınıza gelen diğer ihtimali boşuna aklınıza getirmeyin. bizim burda o dediğiniz şeyler küfür olarak geçer.
1 bebek ölüp, birkaç tane de polis hayatını kaybettikten sonra her zamanki gibi delirdim. gözlerimden kan fışkırıyordu az önce duş alana kadar. sinirden kafamı duvarlara vuruyorum. ekşi sözlük'e giriyorum, malum başlığın altında https://galeri.uludagsozluk.com/r/942532/+ şu entry ve benzerlerini okuyorum. monitöre yumruk atıyorum. odamdakiler oyun oynamaya devam ediyor. bi yandan ağlayıp bi yandan sağa sola küfür saçıyorum. bunların hepsinin olduğu anda aklımdan saniyelik anda neler geçiyor bir bilseniz. "yahu ne günahım vardı da bu ülkede doğdum. ne günahımız vardı da böyle terör örgütlerinin dört bir yanını sardığı bir ülkede yaşama kaderine mahkum edildik. avrupa ülkeleri bu terör örgütüne destek veriyor da neden bir şey yapamıyoruz. ne yapayım? tüm avrupalılara düşman mı olayım? yan odadaki kürdü mü öldüreyim? dışarı çıkıp bu örgüte en ufak bir sempatisi olan ilk insanı bulup öldüreyim de öyle mi sönsün içimdeki bu ateş. neden bu 13 yıldır devletime çökmüş başarısız hükümet bir bok yapamıyor saçma sapan bir örgüte. elime tüfek alıp diyarbakır'a giderek sağa sola ateş mi saçayım." sonra başıma su döktüm, kendime tokat attım. yanda gülen arkadaşımın da çenesine yumruk attım. çocuk hiçbir şey yapmadan ağladı ve çıktı. kuduruyorum resmen yahu. beni bu hale getiren birkaç şerefsizi görünce, twitter'da örgüt yandaşlarınca atılan tweet'leri görünce iç organlarımı sökesim, kendime zarar veresim geliyor.
nasıl bi sinir hastası oldum ben. bok gibi bir devlette kanım, canım, belki de tanısam yüzüne bakmayacağım insanlar öldüğü için neler yapmak aklıma geliyor. ulan nedir bunun nedeni be. ağzıma sıçan devlet ve içerisindeki halk bana nasıl bulaştırdı bu illeti.
ya da sevinsem mi bilemedim.
iyi ki ölmüşsün adını bile bilmediğim 5 yaşındaki bebek. benim dün gece yaşadıklarımı, her şehit haberinde kendime yaptığım şeyleri yapma, bu tuhaf yaşamı çekme ihtimalin de vardı. iyi ki daha 5 yaşında, doğmadan ölmüşsün.
yazıyı tekrardan okuyup düzenleyerek kaydet tuşuna basmayacağım. belki yazdığım şeyleri pişman olup silebilme ihtimalim var. o yüzden devrik cümlelere ve benzeri gibi aptallıklara kulak asmayın. ben de böyle bir hastayım işte. tekrar duş alacağım şimdi. başıma su dökülmeyince çok değişik şeyler düşünüyorum.