sokakta yavruyken bulup hala beraber olduğum kedidir. ilk bulduğumda yanıma bile yanaşmayan o küçük şey 4 ayda minyatür bir pantere dönüştü.
bombay için söyleyebileceğim en önemli özelliği kesinlikle mükemmel bir avcı olduğu. kırsal bir yerde yaşadığım için fareler eksik olmuyor ve geçen sene farelerin perdelere tırmandığını bile görmüştüm. ama minnoş geldikten sonra fare bırakmadı şerefsizim. kucağınızda yatarken ufak bir fare tıkırtısında yerinden fırlar ve sessiz adımlarla iz sürer. kısa bir süre sonra "viiick" diye bir ses gelir. sonra bir saat oynar o fareyle. fareyi ağzıyla açık bi alana getirir. sonra evladıymış gibi önüne koyup seyreder. fare de şaşkınlıktan mı yorgunluktan mı öylece durur bir müddet. sonra kaçmaya yeltenir hop yine yakalar. bi süre sonra bıkan fare kaçmak istemez bu sefer de bizimki patisiyle itekler hadi gitsene der gibi. kedi fare oyunu sözünü bu kedi sayesinde anlamış oldum. şu ana kadar 7 fare yakaladı benim gördüğüm. ayrıca tıkırtı fareden gelmiyorsa anlıyor yerinden kalkmıyor kızımız. başarılarının devamını diliyoruz.
ikincisi bu kedi çok akıllıdır. çağırdın mı gelir çabuk öğrenir ve çok temizdir. tuvaleti geldiğinde farklı bir şekilde miyavlayıp kapının önünde bekler. kum bile kullanmıyorum ben bu yüzden. bahçeye yapıp geliyor.
sürekli mırlar, seversin mırlar, uzanır mırlar, uyur mırlar mırlar da mırlar.
yalamayı çok sever. yarım saat durmaksızın kulağımı yaladığı görülmüştür.
oyun delisidir. pusu kurmaya bayılır. evin içinde bir eşyanın arkasına gizlenir ve sizin geçmenizi bekler tam siz geçerken "bam" birden patilerini açarak karşınıza atlar. ilk gördüğümde baya şaşırmıştım. sürekli ayaklarınızın dibinde gezer ki ezmemek için özel çaba gerektirir.her zaman sizinledir. sanki en iyi arkadaşından hiç ayrılmamak gibi. gezmeye, bahçeye, isterseniz işe bile gelir.
yani diyeceğim o ki çok özel bir kedidir. o kadar kedi gördüm böylesini görmedim.